Seyret ki akşam güneşi ufukta usulca batmakta
Isıtmak için geceyi kızıl meşaleler yakmakta
Çatlatıp ta aynaları koynumda dinlenen güzellik
Bil ki yanında aşkına susamış bir yürek atmakta
Bir an kadar uzun ve de bir asır kadar kısa aralığın
Bedenim orta yerlerde ruhum ise sürgünlerde
Boş bakışlarım anlamsız iki gözüm sürgünlerde
Düşünerek kara kara vurdum başımı duvara
Zihin boş beyin fukara fikirlerim sürgünlerde
Bilmem ki neler söylesem hem anlatsam hem dinlesem
Bakmayı herkes bilir görmeyi çok az kişi
Devran nasıl dönmekte nedir alemin işi
Ne yazık ki görenler söylemez gördüğünü
Saman altı suların ne çorap ördüğünü
Bütün renkler sende aşkım
Renkler sende
Mavi bir deniz saklı gülen gözlerinde
Sevda bende aşk bende
Çırpınıyor kıvranıyor bu yakıcı bedende
Dudaklar kiraz kırmızı
Falda beni çekmişsin
Yakışıklı demişsin
Elma yanak bal dudak
Pek de fingirdekmişsin
Dur deme sakın bana
Üniversite yurdunda harçlıklar tükenirken
Öğrencinin katığı çeyrek ekmek beş zeytin
Neyse ki musluk suyu sınırsız içilmekte
Yatağa uzanılıp kendinden geçilmekte
Bir günün yiyeceği çeyrek ekmek beş zeytin
İster eğlen ister yat eğer kalmışsa keyfin
Üşüyen sabahlarda
Düşer çiğ taneleri
Titreyerek salınan
Hazan yapraklarına
Bir damla hayat akar
Yıllar geçse de senden sen geçme yıllarından
Dolu dolu bir yaşam aksın duygularından
El ele tutuşulan sevgiler çiçek açsın
Aşk ve sevda ateşi kalksın uykularından
Bir yıl dediğin ne ki kimisi bir gün bilir
Sevdam yüreğimi dağlar
Gözyaşım sel olur çağlar
Mekan olmuş viran bağlar
Ben ağlarım bülbül ağlar
Çokluğun içinde azım
Düşmeye gör bataklığa
Çamurlar boğaza kadar
Uzatsan da ellerini
Ayakların dibe batar
Uzatmaz kimse elini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!