Tok bilmez açın halinden
Ekmek yoksa pasta ye der
Garibim çöp bidonunu
Sofra niyetine dider
Elinde küçük torbası
Sevenlerim çok olunca aşkımı tuzluğa koydum
Azar azar serpeledim kimseye yetiremedim
Hepsi birden yok olunca kaldırdım buzluğa koydum
Kütük gibi kalakaldım geriye getiremedim
Huriler sardı yanımı azdırdılar damarımı
Doğruluk ipe asılır
Gün gelir ismi yazılır
Adı tarihe kazılır
Ağla Pir Sultan'ım ağla
Bir tas çorba kırık çömlek
Aramadın deme bana
İnan ki aradım seni Leyla
Arka sokakların gürültüsünde
Başında külahıyla dolaşan
Simitçinin sesinde
Köşe başında çiçek satan
Kaşı alnında gezer kirpikler fabrikasyon
Göğüslerde silikon burunda operasyon
Saçlar oksijen kaynak dudaklar enjeksiyon
Hatun değil mübarek cafcaflı konfeksiyon
Dünya demek
Petrol ve gaz
Elde tutan
Rahat durmaz
Asker ve tank
Nöbet durur
Yaş seksene varmış sakallar beyaz
Çimcik dayı nedense neşeli bu yaz
Bulmuş yeni bir tane hatun besbelli
Keyifli olmazdı yoksa bu denli
Bu dördüncü hatun olacak amma
Sanma ki sana yangınım ben doğuştan yanmışım
Sam yellerinde kavrulmuş kar suyuyla kanmışım
opraktır benim bedenim çamura bulanmışım
Yağmurlarla serinlemiş sellerle yıkanmışım
Kuşlarla şarkı söylemiş kurtlarla dans etmişim
Çakallar peşimden koşmuş boran olup esmişim
Atarlar cahil çok bilmişlerin boynuna yuları
Yürütürler samanların altından suları
Uyandıklarında iş işten geçmiş olur cuhela açısından
ÇARKIN döndüğü yerde pislikler dökülür paçasından
Üşüyen bir gecede kararmıştı aşkımız
Titrek mum ışıkları söndü sönecek gibi
Elinde çanta değil gurbeti taşıyordun
Gözlerimde bulutlar yağdı yağacak gibi
Şimdi son dakikalar uzatmalardayım ben
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!