Gözlerin mühürlese sabahı akşamı geceyi
Hasret ilmeği nişanım örme boşu boşuna
Dile gelse göynüm söylesem son bir heceyi
Kahrından perişanım görme boşu boşuna
Pişman olup kapımı çalsan da nafiledir
Söz uzadı bozuldu lügat
Dile şimdi sus gerek
Tohumsuz ayrık doldu
Güle şimdi sus gerek
Yükü yüklen dünyanın
Gözyaşınla yeşeren sevdamı ne olursun budama
Yalvardım durdum günaha girdim mabuduma
Ayrılığın hükmünü sen çakıp gidince tabuduma
Gönlüme bir sukutu yar eyledim. Sustum sustum
Buruşturup buruşturup yüreğimi verince elime
Dost dosta hasbilah edelim dedim neylersin
Ömür törpüsü boş havanda zaman mı eylersin
Sende ben gibi dolu dinler boşa mı söylersin
Köşe başları tutulmuş azın mı çalındı ÜNSALIM
Dostun hası gözyaşı dökendir açma arayı
Ömrümü heder ettim
gençliğimin söylenmemiş şarkılarını
bir kuru umuda, sol anahtarı ile
dizdin notalarımı
hatıralarımı sildin
kırık mızrabımdan döküldü sözlerim
Merhametli dudaklarınla
yangın yüreğimi serinleten
bir söz söylesen
ve sen gülüm şimdi hemencek
şefkat yelpazesi ellerinle
dizlerinde okşasan başımı
Dünya bir garip hal oldu
Döndü durdu elek oldu
Gurbete atan felek oldu
Bende bir yer bulamadım usta be
İş görünsün kapımız çalan oldu
Vicdanını satanın bilmez miki şirazesi kayar
Kurulur yarın mizan o gün gelir terazisi kayar
Herkes hakkını aradı da hakkı aranmaz oldum
Yarım asırlık ömürde kimseye yaranmaz oldum
Sözüm söz karlı dağların başında
Bir gönle yar olmadınsa ar eyle
Candan bezdiysem genç yaşımda
Götür türküleri gönlü kırığa yar eyle
Diyar diyar dolaşıp yollarda gözüm
Kömür karası saçların güneşe eş olsun
Bilmem ki kokun bebek baharından mı
Renklerin adı yok sen allanıp dur yârim
Ninniler söyleyip dursun deniz gözlerim
Yüreğimin beşiğinde sallanıp dur yârim
Hicaz faslı gibi ömür taksimi sana düştü
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!