Tuz, ruhu eritmez
Aç karnına tiner çekilmez,
Alkol öğle vakti çarpar,
Uyuşturucu erken uyutur
İyi geceler...
Ben geldim...
Vanilya kokuna
Vişne çürüğünde ruj,
Saçlarına rüzgar,
Tenine buğday,
Getirdim..
Mor bir soğuk var bu gece,
Kan kırmızılığını şaraba bırakmış,
Sokak sokak isyan,
Cadde cadde ihtimal var bu gece...
Yüzümü asmışlığım var bu gece yüzüne,
Işıkları söndürdükten sonra, mezarına geri dönen bir ölü gibi yatağıma girdim. Bugün kaç ceset taşımıştım da bu kadar yorulmuştum, kaç sigara içmiştim, babamla kaç saniye göz göze gelmiştim, annem kaç kere bakkala göndermişti, kaç insan hakkında belanızı sikeyim, kaç kadın için Allah sahibine bağışlasın, kaç bebek için Allah analı babalı büyütsün demiştim bilmiyorum. Bir sigara yaktım, yatağım sıcaktı, toprak atmadım...
Yastığımı sırtımın kordinatlarına göre ayarladım ve doğruldum. Sol tarafımda bulunan perdeyi yüzümün çapı kadar araladım, dünya zenciydi. Karşımda yeni yapılan binanın, dış mimarisinin ne kadar güzel olduğunu fark ettim iki ay sonra. Sigaramdan bir kaç fırt almayı ihmal etmiyor, küllerin yorganıma düştüğünü fark ediyor ama aldırmıyordum...
İçim o kadar sıkılıyordu ki midem küçülmüştü, ve yaklaşık yedi saattir sadece sigara içiyordum. Sigaramı söndürdüm, yorgan da değil pencerenin kenarında. Sonra başımı yastığa koydum.Hiç bir kadın aklıma gelmedi, yediğim hiçbir kazık aklıma gelmedi, bebekken vefat eden ablam aklıma geldi, elinde büyüdüğüm anneannem, sevmek isteyip de sevemediğim, sevip de kırdığım, üzdüğüm herkes aklıma geldi. Kendime adi biri olduğum aklıma geldi, sonra iyi niyetimden benim ciğerimi sökenler aklıma geldi. Sonra her şey ardı arkası kesilmeden gelmeye başladı. Uykum gelmedi, gözyaşlarımın yanağıma düştüğünü fark ettim, sonra bunun için bir daha ağladım...
Senin bir cümlenle; bir binanın enkazına dönüşebilir suretim.
Senin bir cümlenle; bir panayır alanına çevrilebilir dünya.
Senin bir cümlenle; kulaklarım kendine inanamayabilir.
Senin bir cümlenle; acıya dolgu yapılabilir.
Senin bir cümlenle; mutluluk kış uykusundan uyanır.
Senin bir cümlenle; yara kabuk bağlamaz.
Işıklar sönünce oyun biter...
Kapanır perde gözlerinden göğsüne,
Aptal seyirciler alkış tutar,
Kış gelir sahneye,
Öperim şakaklarından...
Bu şiirin zirvesinden başlıyorum seni sevmeye..
Adın gazetelerin sarı sayfalarına verilmiş
Kayıp ilanlarında saklı,
Tenini zırhladığın fondoten iki gözünü kaybetmiş,
Kulaklarında dünden kalma
Pardon sanırım seni yanlışlıkla sevdim sevgilim,
Bir pilotun uçağını yanlışlıkla düşürmesi kadar saçma
Ve gerçek,
Affet..
Bir sigara bir sigara daha derken,
Bir ihtilal sabahı
Göçtü kuşlar İzmirden,
Saat kulesi on ikiden vuruldu,
Caddeler Sonbahar,
Sokaklar da ip atlıyor Eylül...
Lütfen, biraz beni dinler misin?
Gidersen yalnız kalırım,
Gidersen günah olursun,
Gidersen yetim kalırım,
Gidersen acım olursun,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!