Komşunun bacası tütüyor
senin dudaklarının moru
benim yüreğimi üşütüyor
anne
Neden senin dudakların
öğretmeniminki gibi
Yollar Hey
Şu üç günlük denen dünya yurdunda
Kimse bilmez kimler neyin derdinde
Bir sevenim varsa dağın ardında
Aşka doğru götür beni
Bu akşam seni yazacağım İstanbul.
Fuzuli soyundan gelmiyorum.
Nedim’in saray dilberlerine şiir okuduğu
lale bahçelerini de hiç görmedim.
Tevfik Fikret’le Aşiyan'da bulunmadım.
Hiç şahit olmadım Ahmet Haşim’in
Oda neden karanlık
Yatak niye sıkıyor
Bir acı var şu yanımda
Canımı çok yakıyor
Ben O nun Yusuf’u olsam
O da benim Züleyham
Gayrısı
Ötesi Sensin
Ve Sen
Her şeyimi bilirsin
Kafların ardında bir pınar varmış
Pınarın başında bir çınar varmış
Vuslata uzatsa da dev kollarını
Kökleri toprakta hicran bağlarmış
Kafların ardında bir pınar varmış
İman ettimki
beni Sen yarattın
gülü de sen...
eğer
bana üflediğinden
güle de üflediysen
Dağdasın
Gürül grül akan bir şelale
Yeşil yosunlar içinden hayata uzanmış
Beyaz bir çiçek
Siyah noktalar var içinde
Ama siyahın içi de beyaz
(Filistinli Çocuklara)
Karanlıklarıyla ışığı boğmaktı gayeleri
zulmün efendilerinin
Attılar ışığı zindana
ve zindan ışıdı
Ayrılıkla yanmayan yüreklerde aşk olmaz
Ateşsiz bir aşkın vuslatında meşk olmaz
Meşk etmezse gönül aşkı dünya ahret köşk olmaz
Gel seninle aşkı meşk eyleyelim gülüm.
EKİM 2005 PAKİSTAN
hamit bey Cok guzel yazmissiniz duygularima hakim olamadim.
Zaten bu siiri sizden baskasi bukadar duygulu ifade edemezdi.Sizi simdi daha cok anliyorum
Rabbim bir daha boyle aci kimseye yasatmasin
Selamlar
Lutfiye Taskan
Hollanda
hamit bey Cok guzel yazmissiniz duygularima hakim olamadim.
Zaten bu siiri sizden baskasi bukadar duygulu ifade edemezdi.Sizi simdi daha cok anliyorum
Rabbim bir daha boyle aci kimseye yasatmasin
Selamlar
Lutfiye Taskan
Hollanda