Hamiş Mustafa Şiirleri - Şair Hamiş Mustafa

Sana hayran olmamak eldemi,
Bu güzelliğin mürsel köyündemi,
Karataş yaylasını sevdinmi,
Güzelliğine güzellik katar Göksunum

Bizler Afşinliyiz severiz sizi,

Unutma Kelimeler gerçek anlamında kullanılmıyor artık Sevgi çuval çuval her ağızda Öyle bol keseden dökülüyor ki dudaklardan Yapış yapış ve yalan Sakın kanma “seni seviyorum”lara.. Unutma Bu zamanda Seni seviyorum demek Sen benim işime geliyorsun Seni kullanabilirim demek.. Unutma Bu artık bir moda Çarşaf çarşaf geziyor o ağdan bu ağa Sev, sevme ama söyle Sevmek de dejenere oldu böyle.. Bunu da unutma Sevgi Hele aşk İhtiyaç duymaz kelimelere. Emel Deniz Oskay hanıma teşekkür eder saygılarımı sunarım.. Kalemin yaşadığın sürece susmasın..

Sana anlatayım sevdiğim sultanı,
Görmeden sevdim onun aşkını,
Sürmeler yaptırırdı kaşını,
Gel kardaş gel.

Görmekti amacım o selveri,

Çıkmaz bir sokak içindeydim,
Sağa,sola çarpılı verdim,
Karanlıklar içerisinde önümü göremedim,
Gök yüzüne bakıp feryat edi verdim.

Bir gün elbette sonun yolu geleçekti,

Haberin varmı yaş gidiyor,
Toprak seni çağırıyor,
Zamana karşı hesap veriyor,
Geçen günlerime ağlıyorum.

Boş geçen günlerime üzülüyorum,

Bana sorma kardaş gezdiğim yerleri,
Gözümde canlandı kargabükün güzelleri,
Beritte kayalar içinde biten sümbülleri,
Gezdiğim yerler.

Ekin özünde acı suları içeni,

Beytullahta altın oluk,
Görenlerin gözü yaşla doluk,
Aşkın ile tavaf dönük,
Gidem dedim beytullaha.

Makamı İbrahim orda imiş,

Saplanı verdim gönül dostlarına,
Gidemedim o güzelin yanına,
Düşü verdim yollarına,
Gidem dedim gidemedim.

Sordum onu canlara,

Onun bunun gıybetini yapma,
Cehennem ateşini yakma,
Yapanların hatasını sorma,
Ne olur yapma gıybet.

Bir gün olur Allah sorar,

Güneş doğuyordu anadoluma,
Haber geliyordu samsunuma,
Karadenizde yüzüyordu bandırma,
Haber veriyorlardı dünyama,
Karaya ayak basıyor baş komutan.