Dünya güzelim...
Ben sana ezelde vurulmuşum
Esen rüzgarda mahzun sesini duymuşum
Nereye gitsem her güzel sensin
Heyhat hayalim sen, gerçeğim sen
Name name dalgalanır başım
Akşamlarda sabahlarda
Ve ansızın gün ortasında
Başımı döndüren
Dümdüz ve uzun
Bir zaman gibi
Ya da tarih gibi
Yaşadıklarımı anlatacak,
Anladıklarımı sözcüklerle paylaşacak…
Yorulmuş gönlümü,
Tüm kırgınlığımı dile getirecek
Sessizce haykıracak
Bir şiir lazım bana
Ah cananım mısın sen
Gizemli bir yolculuk sanki senin gözlerin
Zaman aksini bozamıyor
Yollar sende hoş
Sen de hüzün kayboluyor
"Sıradan insanlar kahraman olamaz"
diyordu
ama yalan söylüyordu
zaman ve tarih buna şahitti
Bazen ansızın kelimeler geliyor aklıma
Zamansız ve revan olduğumda çilesine zamanın
Ağıtlar yakıyor aklıma gelen kelimeler
Ve heceler, hece hece anlamadığına söver
Ve geceler ve dedeler ve bebeler
Benim kelimelere ihtiyacım var...
Başka bir dile...
Doğanın dili
Doğal olanın dili
Fırtınanın. dalgaların
Belki mehtabın
Artık suskunum konuşurken bile
Kendimden vazgeçtim
Kalbimde kırılmıyor bu vesile ile
Evet dostum
Rahat edebilirsin
Oturacağım dünyada sakince
Tuğrul Beyin atının heybetli yürüyüşüne
Bakıp
Çağrı Beye yol gösteren Harekan-i
Ve dahi Beyazıt-ı Bestami’ydi
Onların
Malazgirt’ten
Bırak diyor bana kahrı,
Oysa onun beni bırakmadığını
nasıl anlatacağım,
Her gün gergef gergef
işlenen çilenin soğuk yüzünü



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!