Çadır kanatlı bir kartal,
Dahamı aptal serçeden? ...
Gök yeleli kurdun,azmı çalışır kafası,
Sümüklü böcekten? ..
Yardımsever Yunus'un,
Eksiğimi çok,fazlasımı,
Sen,kuzeyin yetimisin...
Çok zaman geçti,
Buzdan tünellerde uyuyup,
Ren geyiklerine bindiğin,
Kışlardan bu yana...
Bir tahta atın vardı...
Küçük şirin bir kasabada,
Kötü kalpli bir lokantacı varmış,
Pekiyi davranmazmış kimseye…
Çirkin bir köpeği,
Bir de çok güzel tüylü,
Konuşan papağanı varmış lokantasının içinde,
Gökyüzü uzatmış kollarını,
Yağmurdan ellerini dünyaya;
Islak,ıslak sıvazlıyor sanki,
Sürüyor bahçelere,bağlara…
Bir taraftan Nisan türküleri,
Kapkara zırhlar geçirmiş bulutlar,
Binmişler dalgadan atlar üstüne…
Saplıyorlar düşten mahmuzlarını,
Ağızlarını köpürte,köpürte…
Çekmişler şimşekten kılıçlarını,
Boğmuşlar uzayı şakırtılara…
Siyah demirden kafesimi,
Açıverdim,
Büyük bir gürültüyle…
Kurşun kanatlı kuşlarımı fırlattım,
Gökyüzüne…
Birer birer kondular,
Cinler varmış,
Musallat olan,
Kadın ve erkeklere…
Kimi ışık kümesi,
Kıl yumağı kimisi…
Bâzısı güzel bir,
Niye mi bu dünyada,
İnsanlar nankör olur?
Hiç,”İyi ki…”demezler,
Hepsi,”Keşke” der durur…
Bir kadıncağız varmış,
Dokunanlar azaldı sana…
Görenler,duyanlar,
Hattâ bilenler bile…
O kadar çıkar,yalan,
Günü birlik yaşam içinde…
Gerçek uğruna,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!