Uzaklar ki hep yerinde
sevda gezer en derinde
Kerbela'ya sefer düzdüm
ateş düştü yüreğime?
Bana bakma ben kötüyüm
Hiç olmazsa beni düşün
münferit pürüzlerimi
sıradan peşrevlerimi
yarım kalmışlığımızda biriken
sınırsız ve koşulsuz imgelerimi..
Nice soğuk nehirlerin yatağında
timsahların gözyaşları suya karıştığında
ben balkonda, ay ışığında
senin şerefine kadehler kaldırıyorum
ve sokak lambalarının yalnızlığına
oldum olası nedense hep içerliyorum
Bu dünyada herkes yolcu, ancak şiirlere hancıyız.
Gönül meyhanemize takılan her dosta eyyamcıyız.
Hoş sohbetiz, kalp kırmayız, hakkımıza hayhaycıyız.
İlham perimiz içmez fakat, fitil gibi akşamcıyız..
Yakında rengarenk açacağız
arı beyleri, nisan yağmurları
özel kelebekler değecek tenimize
güneşli günler dolacak koynumuza
yeşile, yemyeşile kesilecek dünya
Şu kalenin arkası
Bakırcılar Çarşısı
keklik gibi sektirir
şu tokat'ın yarısı
Gözün körolsun Ömer
Tekmili elev elev payızlarda yanarsız
ak gülün koncasında diken olup kalarsız
köskün çiçek boynunda eşke döşen men kibim
suya hasret meyline çölde serap bularsız
Şiir gazel misali menim kadar seversiz
Halbuki o sıcacık ellerini tutmak isterdim
yırtılan gecenin çöl çığlığı karanlığında
sonra uykumu getirmeliydi kulağıma söylediğin ninniler
ve üstümü örterken masum bir öpücük kondurmalıydın yanağıma
Derken horozlar ötmeli sabah olmalıydı aniden
Dallarımda körkütük üç boyutlu saf neşe
sukût ölçüsü altın değer vermem gümüşe
önüm, arkam, kalbime yollarıma düş Ayşe
çıplak ayaklı sevdam kavuşmuyor güneşe
Sakarsı hislerime bulamadım son durak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!