Burası, terk edilmiş bir liman.
Bilmem neresinde Dünya’nın.
Ne gelen var, ne giden,
Ne de bir haber, beklenenden.
Kâh, rüzgâr sallıyor tahtaları,
Özgür bir kuşum.
Cıvıl cıvıl olmuşum.
Kanat çırpıp maviliklere,
Sevgi bahçesine konmuşum.
Ne güzel!
Batmayan bir Güneşsin, yurdumda.
Sen var oldukça, karanlık bükemez belimi.
Bilgi, beyinlere doldukça sıcak yuvanda,
Her gün biraz daha yücelmiş bulacaksın beni.
Bir yücelmek arzusu varsa içimde bugün,
Güzel şeyler yazmak isterim,
Sevgiden, dostluktan, vefadan yana.
Umutlara, arzulara dalar giderim,
Sevgi ve dostluk dolu Dünya’dan yana.
Dünya’mız Cehennem’e çevrilmişse,
Gülyüzün solmuş sapsarı.
Dalgın gözlerinin bakışları.
Anımsayıp da mesut yılları,
İçin için ağlıyor musun?
O güzel gülüşlerin nerde?
Kuyular kazıldı Dünya’da, içinden alınan,
Su değil, kovalar dolusu kandı.
Geç anlayabildi güçsüzler, meğer kazılan,
Kuyu değil, “Savaş” adlı buhrandı.
Doğmuşken özgürlük yolunda ümitler,
Sokaklar bir garip.
Yollar hazin.
Sardı iniltisi Göğü,
Bu acı kaderimizin.
Ne bir çiçek var açan,
Karanlık çöktü, vakit akşam.
Caddeler boş, sokaklar ıssız.
Ortalıkda dolaşan,
Ölüm sessizliği yalnız.
Pencereden süzülen hava,
Can içinde gönül, can sever.
Kötülüğü, ayıbı olur mu bunun?
Bir kötülük ve ayıp varsa eğer,
Gönüllerde yokluğundandır onun.
Sevgi, Evren’in mayasıdır, özüdür.
Korku!..
Yüreklerimizdeki engel!
Sevgilerin ölümcül zehiri!
Dünya İnsanları!
Korkulardan kurtulmuş bir Dünya için,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!