Her şafakta bir gün başlar
Hasret kokar dağlar taşlar
Gözlerimde durmaz yaşlar
Zamanla yarışma usta
Sabreden yollar bitirir
Çeşme suyun buz gibi
İçim yanar köz gibi
Vermediler yarimi
Günler geçer yıl gibi
Ellere yar ellere
Kül rengi gözlerin
Bendeki zeytinkarası
Başak sarısı saçların
Bende karlıdağların
Kırcıl beyazı
Bitirdik bitmez
Elim kolum kalkmaz
Seni gördüğüm yerde
Düşer iki yana
Dalarım hayallere
Ben yanarım
Eller yanar
Ağaç dallarını ay ışığı okşarken
Cırcır böceklerinin sesi
Karanlıkta çekilmez olur
Birden ansızın çıka geldin
Beni çok mutlu ettin
Güzel yurdumda memlekettimin
Yeşerdi yeşillendi
Ormanları ovaları
Sarı başak arpa buğday çeltiğin
Geleçek sırayla hasat zamanı
Bir kaç bulut kümesi
İçlerinde gri renklisi
Gökyüzünde zembil gibi
Uzakta değil bakın
Sicim gibi yağmur
Yağaçak yakın
Garip gönlümün
Nadide pırlantası
Seni yürek atölyemde
Öyle işleyeçegimki
Bir katre ışıkta
Büyülenir kapılırım kapkara gözlerine
Güldün mü inci gibi bembeyaz dişlerine
Beni alır götütür benden uzaklara
Bilmediğim tanımadığım
Dünyalarda yaşatır yaşarım
Kah sevinir bazan ağları
Çağır gelsin anamı
Tabip sarmaz yaramı
Viran ettin yuvamı
Sana yandım yanalı
Yaram derin çare yok
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!