Kucak kucak çıralı odunlar
Meydan ateşinde yanar
Akşam alacakaranlık
Işır aydınlanır ortalık
İsli duman genizlere dolar
Çıra kokusu geceyi sarar
On iki ay dört mevsim
Peşinde adım adım
Sana baglandım kaldım
Ümidimi kesmedim
Sesiz kaldı odalar
Yurdumun dağları yüce
Ormanları yeşil mi yeşil
Altında gölgelenmesem de
Kuşlar dallarında yuvalanır
Çam ıhlamur kır çiçeklerinin
Kokusu birbirine karışır
Bir türküdür özlemin dilimde
Yanık yanık gözlerimi yumuşum
Hayaller bomboş uçurdu nedense
Su da yanan ateşe dönmüşüm
Vurgundum unuttun unutuldum
Çocukken tanıdım
Seni yontup
Oyuncak yaptım
Kara tahta oldun
Okula başladım
İlk resmimi
Tanrım yarattın beni bahtsız
Kulların olurmu hatasız
Terk edip gitti zamansız
Taş kalpli soysuz viçdansız
Deliye çevirdi gidişiyle
Geldi düğün alayı
Telaş aldı babayı
Şimdi çalın zurnayı
Varmı işin kolayı
Tasta kına karılsın
Kara bulut gibi döner
Borzail kuşları
Dut ağaçının başında
Cazibesidir
Ak duttun karaduttun
Tünediği dallar
Toprak çok güzel
Toprak ana gibi güzel
Toprak kutsal
Ana gibi yar gibi
Birde olmasa
Vay o çamur hali
Kara tren misali
Gidipte gelmeyen
Gurbet eli gezen
Sen oldun yoruldum
Tükendim ben öldüm
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!