Elim belim dilimle Cem’de durup darına
Haram yiyen münkirle hesabım var yarına
Şu yalancı dünyanın cahil kansın varına
Ne rütbeye makama kürke minnet eylemem.
Üç yüz yıldır biçildim yine suskun olmadım
Derler, asıl azmaz bal da hiç kokmaz
Kokarsa yağ kokar aslı ayrandır.
Asıl olan insan bala benzerse
Konuşup tat alır asıl olanlar.
Söz kötü olunca ağı gibi dert verir
Haziran ondokuzunda
Yemek ile kutlayanlar
Ha “ilk” olmuş ha “eğitim”
Müfettişiz sonuçta biz.
Aynı gün şehitler verdik
Mevzuatı ben bilirim diyenler
Eğri yaptığını doğru görenler
Okumuş gençliğin hakkın yiyenler
Gün gelir de hesap sorulur sizden.
Kural koyup yine kendi bozanlar
Ermek istiyorsan sen muradına,
Sabır kitabını oku öyle gel.
Her ne arar isen kendinde ara,
Nefsinle hesaplaş günah sil de gel.
Söz vardır söyledikçe şeker gibidir
Söz de vardır sivrisi diken gibidir
Söz de vardır manası mana içinde
Hasretinle yanıp özlerdim seni
Senin sesin bana gelmeden önce
Kirler ve pasaklar öldürdü beni
Güzel suyum seni görmeden önce.
Ağzım kuruyarak dudak çatladı
Muharrem ayında oruç tutarım
Kerbela'ya doğru benim katarım
Hüseyin der ağlar benlik satarım
Güzel suyum seni görsem de yine.
Kuru ekmeğimi tuza banarım
Tek kişilik oyun oynandı,
Adı: Dönüşü Olmayan Yol
Sahne: hayat
Senaryo: sevgi, acı ve ten
Oyuncu: ben
Yardımcı: eş dost ve sen.
Hayyam ile şarap içip coşarım
Hele bir de sohbet varsa koşarım
Cahille içilen çöldeki sudan
Bir katre şarabı fetha tutarım.
İçince şarabı kamil olanlar
selam, sizi ** Gönül pınarından süzülenler ** şiir gerubumuza davet ediyorum buyurun bize katılın.