Elimdeki oyuncağım sen söyle
Beni mutlu eden o senelerce
Çok şeymi ister oldum
Büyüyünce
Dökülsün yollara yağmur taneleri.
Biçim biçim dağılsın en uçlara,
Hazır bekleşen şehir soylularına,
Ziyafet vakti,yaklaşsın ince elleri.
Tartsında versin hak geçirmez tartılarda.
Küreklerini çeker,
Ellerinin ellerim.
Deniz,adı gibi geniş.
Denizin büsbütün içindesin.
Yolunu bulmak için,
Bir nokta seni kendine çeker.
Bu akşam aldım kendimi.
Bıraktım deniz kenarına.
Neler gördü gözlerim bir kenarda,
Nasıl alıkoydum düşüncelerimi.
Sevgililer geçti birer birer.
Nasıl olur bilemem aklımdaki düşlerin hisleri,
İçimdeki ince çığlık bir boğazdan geri.
Püskürürcesine ünlemek şimdi geçmişi.
Ne kalır yankıdan dönen kulaklarıma eski.
Böyle sözleri öldürürüm dolup boşalır.
Gücümün tükendiği yerdesin.
Noktasında karanlığın,soluğunda rüzgarın.
Yalnızlığın tepesinde,gözümün perdesinde.
İçimi titreten hatırlanmaz rüya gibisin.
Ve o vakit kaybederim kendimi.
Nasıl olur bilemem aklımdaki düşlerin hisleri,
İçimdeki ince çığlık bir boğazdan geri.
Püskürürcesine ünlemek şimdi geçmişi.
Ne kalır yankıdan dönen kulaklarıma eski.
Böyle sözleri öldürürüm dolup boşalır.
Kürekler çekerek geldiler uzak diyarlardan.
Bakarak aynı sulara uzun sandallar la.
Bu suların içinde yaşamıştı onların ataları da.
El salladılar giderlerken sarp yamaçlardan.
Balıklarla hem arkadaştılar hem de hasım.
Anayı oğuldan ayıran,ayrılan bir çiçek gibi yoncasından,
Alıp birer birer gülen güzel gözlerin perdesini kapatan.
Meydanlara doluşan kan kusan hainlerin zamanı.
Kara bulutların şarkısını söyleyen şeytanın cocukları.
Srebrenitsa'da.
Kimleri görmedim ki;
O tahta oturağın üstünde.
Şimdileri evin bir köşesinde
Dinlenir.
Görürüm kimleri söylenir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!