Güney Güneyan, (d. 9 Eylül 1992, İstanbul) editör, muhabir, köşe yazarı, gazeteci yazar ve müzisyen. Ekonomi, dezavantajlı gruplar, yoksulluk, gelir eşitsizliğine dair yaptığı gazetecilik çalışmaları ve kitaplarıyla tanınmaktadır.
Ev hanımı olan annesi Esengül Büyük ve müzisyen olan babası Yıldırım Güney çiftinin üçüncü çocuğu olarak İstanbul’da dünyaya geldi. Ayşegül ve Hülyagül adlı iki ablası vardır. Mesleği olan gazeteciliğin yanı sıra, özel sektörde redaktör ve editörlük görevinde bulunmuştur. Bir dönem çeşitli kuruluşlarda basın dan ...
Biraz tütün var, biraz şarap
bir biz birbirimize sarılmışız, bir de tütün ile çarşaf
yılan kadar kıvraksın, belin hâli harap
biraz daha tütün ver, bir de şarap!
Uskumru bacakların görünüyor, yorganın yarısı yerde
Can kırıkları toplanıp birer şiir oluyorlar
acının tahammülü yok ve kanı kaynıyor
tıpkı, dikiş atılmamış yaralar gibi
dokunma, canımda hâlen zamanın dikiş tutmaz ipliği.
Hayat, en başta başka bir bütündü
Teskin ediyorum caddeyi, bağrından geçiyor yollar
kimi kavuşturur ki bu, kimini ayırıyor iken zorla
insanlar nereye gittiğinden habersiz, hali ile oluyor olan
gidenin ardında birbirine bağlanan yalnızca iki kol var.
Adım başı hüzün, at başı yarışmakta yer ile gökyüzü
Kapatmışım dünden tülü, perdeyi
ev pek bir havasız ve en az üzgün yüzün kadar asık
acele et, tüm saatleri geriye doğru asıp
vakit kaybetmeden çıkar şu üstündekileri!
Fırlattı tokasını, ki şimdi halının bilmem neresindedir
İçime bahar geldi, oysa mevsim kış
şubat lafı geçti mi herkesçe deniyor haydi kış kış
geldiği gibi bir anda gitmesini de biliyor
takvimlerin ondan çektiği nedir, kal diyen de olmuyor!
Soğukluğundan yakınıyorlar, haziran betonarme asıl
Birleştiği de yoktu ya, ayırıyor yolunu
düğümleniyor boğazım, ardında yaşama telaşı
kayırıyor bizi hayat, hayret şey doğrusu
gülüp de geçemiyorum, garip hayatın kurgusu.
Kızıl saçlarında güneşin bin bir yalın hâli
Ense kökümde birleşiyor parmaklarım
daha az önce tanımadığım bir kadının saçlarını okşamışım
okşamışım diyorum, ama okşamak ile de kalmamışım, böyle iyiyim
yatak tek kişilik, fena değiliz.
Büyüklüğü önemli değil
Elinin kiridir işçi için emek
kalleşlerin içinde kardeşe eştir ekmek
yumduğu yumruktur, sıktığı diş
ömür boyu devam etmeyecek elbet bu didiş.
Hayatın koynundan çıkarmaya yeltenmediği keder piç iken
Evi tuttuğumuz gün Ocaktı aylardan
içeri girer girmez mutfakta sevişmiştik, güç alıyorduk tezgahtan
oysa perdelerimiz bile yoktu, hem kime ne perdelerin ardında kalan
mutluyduk, çünkü Ocaktı aylardan.
O ki bir pazar sabahıydı, Ocaktı aylardan
Çok yalnızız ey bulut, sana göre hava hoş
öyle rastgele değil, sıkı ise güneş ardı koş
yorulmuş bir halin var, neden bu solukların
yağmurları taşıyorsun diye mi ağırlaşıyor göz kapakların?
Bize göre de hava hoş, bahar olunca mevsim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!