Kırık bir tel saçım düşüyor salınarak
eskiden olsa farketmezdim bile
şimdi demek ki zaman geçmiş
farketmemişim bile, yoksa farz etmeye ne gerek
süzülüyor iken gözyaşların cana, canana
başkası tarafınca öpülüyor ise dudakların
Burayı hatırlıyorum, kahverengi renge boyalı
Yapraklar düşüyordu, aylardan sonbahardı
Bir kaldırımda ürkek bir martı ve kırık kanadı
Ne işi ola ki, uçmaya mı vermişti ara
Kırık kanadına artık rüzgar bile olmuyordu deva
Ciğerlerimde sancıların, bana eşlik eden eski bir şarkı
sözlerini bilmeden söylüyorum, bu acı fazla tanıdık olmalı
ya da yine seni gördüm dün gece
saçların kulağının ardına taralı
ya da benzetiyor olamayacak kadar özensiz adımların
birden evden çıkmışlık timsali iken bağcıkların
Peronlar dolusu pişmanlığı
ruhsuz bedenlere yüklüyorlar
ışık hüzmesi girmeyen demir yığınları
buharlaşıyor haybeye pencereler
camlar ardından ölü bir balığın bakışları
andırıyormuşçasına bakıyor tüm gözler
Betimlenemez uğultular
göz hizamda buğulanıyor bir çift cam
şöyle yüzükoyun uzansam
hazır teşvik ediyor iken ağaçlar
ki öyle bir Temmuz ki bu
namussuz, bizi bile büyülüyor
Beni uçur dedi rüzgara, uğultular eşliğinde
inzivaya çekilmiş bir yaprak kopuyordu şimdi
sürüklüyordu saçlarını, ah, ne de ayıp şey
kabahat rüzgarda da değil, yaprak savrulmaya eş
ya da öyle görünüyordu, her şey görünürde
onlara gölgeler eşlik ediyordu, en tepede güneş
Ya cesur değilsin ya da saklıyorsun hislerini
Kızgın ya da kırgınsın, yok sayıyorsun sevdiğini
Her halükarda sevilirim sanıyorsun
Ama sevmeden sevilmeyeceğini bilmiyorsun
Unutma ki kalp terk eder, onu sevmeye cesaret etmeyeni
Oysa zor değil anlamak birinin seni sevdiğini
Düşüyorum yerlere, çok da tepede sayılmam
ağzımda toprağın tadı, sanki asfaltlar boşa
yer yarıldı da içine mi girdim, bu nasıl bir hava
topraktan gelip, gitmek sözü gitmiyordu hoşa
yoksa yerde değil miyim, gökler pek uzakta
dengemi şaşırtıyor, yadırgıyorum yerimi
Hızlanır iken yol şeritleri
birleşiyor az öte kolda
iki çizgi bir gibi şimdi
biri düşüyor iken, tutuyor diğeri
uzamak ile uzasa keşke
sadece bu değil tek derdi
Zambaklar doğuyordu
kaküllerin düşüyor iken kaşına
esrik bakardı gözlerin
derinleşince nefes alışverişlerin
sonra zambaklar dudaklarında beliriyordu
anakara arayışına devam etmenin tam vakti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!