Hiç doğmamışların
Yanına gidiyorum
Gitarlar çalmasın
Sussun konçertolar.
Carmen’nin Çingenesi de
Avutmuyor ruhumu artık..
Müjdeledi gün
Bademin yaprağına
Bahar getirdim
Dört mevsim biliyorum;
Sonbahar, kış,
İlkbahar, yaz...
Beşincisi de varmış...
Öğretti aşkın...
Kulaklarımda
Geçen zamanın uğultuları.
Kuzgun sayıklamalarıymış
Meğer.
Tutuştu sözcükler
Minnacık boyuna bakmadan,
Koskoca bir yaprak
Taşıyordu
Yuvasına minik karınca…
Farkında değildi adam!
Deniz çağırırsa seni
Bir gün
Durma koş
Kendini bulacaksın
O yolculukta.
Çullanmış bulutlar
Kızlar sivrisine,
Bey dağları kaybolmuş,
Saklanmış Tünek tepe.
Boz bulanık yüzün
Nedense bu gün yine,
Köhne bir kulübe,
Sıvası dökülmüş
Duvarları çatlak.
Eser içinde rüzgar
Arta kalmış
Tek aşkın sonatını
Zalim bir güzelliği vardır
Avlanmanın,
Mistik bir seremoni sanki.
Şafakla
Uyandırır
Gülseren Onay, son dönem edebiyatımızın km. taşlarından birisidir.Daha da olgun meyveler vereceği aşikardır.Yolları açık olsun kendilerinin.