O şimdi bir su damlası düşen gözden.......
Mavi,masmavi gözleri vardı,
Koca bir dev gibiydi,
Nazımın mısralarındaki,
O mavi gözlü dev gibi........
Mini minnacik bir kadın da onu sevdi.
Dediler ki; ’yarin hasta’
Ayak yalın koştum geldim
Kalbi kırık gönlü yasta
Hüzünlerle piştim geldim
Allar basmış ak tenini
Benim de
Bez bebeklerim vardı
Giysiler dikerdim.
Renk renk elbiselerim vardı
Otuzaltı beden
Ve kurduğum
Bilir misiniz,
Neden Tuzlu Akdeniz
Acımasız bir balıkçı
Çook eskiden
Ağlatmış bir deniz kızını.
Sana söz söylemeye nedense dilim varmaz,
Konuşurum bir türlü, konuşmasam da olmaz.
Yara olmuş kanıyor içimde sessizliğim,
Şarap dolu kadehler yarama çare olmaz.
08.6.2006/Antalya
Saat gecenin üçü
Ay karanlık,
Yıldızlar uzak
Esiyor meltem
Hafiften hafiften
Yosun kokusu taşıyarak....
Offf be!
Şiir de neymiş
Sıkıldım artık
Okumaktan
Yazmaktan
Sözcüklerle
Ben rüzgarın kızıyım,
Kimi,
Poyraz olur kavururum dudaklarını,
Kimi,
Fırtınalar kopartırım başında,
Sağnak olur göz yaşlarım.....
Sevgilinin elinde bir cam kase fal açar,
Baktım ben de içine Dünya’yı gördüm naçar.
Saki, kaldır kadehin barıştan dem vuralım,
Bu gün barış günüdür, savaşlar yıkıp geçer.
Gülseren Onay, son dönem edebiyatımızın km. taşlarından birisidir.Daha da olgun meyveler vereceği aşikardır.Yolları açık olsun kendilerinin.