Sana hic bilmedigin bir sehrin
Sokak aralarından yazıyorum
Kaldırım taşlarını senin için adımladığım
Her bana bakan sim/aya
Seni anlattığım
bir şehrin sokaklarından
Sarı sıcak bir gecede
Ay vurgunu teninle
Uzanmış
Bayram şenliği yaşatıyorsun yüreğimde
Bastığın toprağın
Yırtılsa Şark'ın göğü
Şimal'e yeniden ay görünür mü?
Tutkuyla çırpınan yüreğin
Yeniden sevdaya bürünür mü.?
Kalbimi yarsam ortadan ikiye
Nar gibi acın dökülür mü.?
Say ki; hic konusmamış bu yürek.
Say ki; tanışıklık denen kavram hiç olmamış benliğimizde.
Ve ruhumuz, hiç buluşmamış bir yitikliğin yörüngesinde..
Ellerimiz, çiçeklere hiç dokunmamış, bir kadifenin naifliğinde.
Ve dilimiz, hiç ezber etmemis, bir aşkı su kasidesinde.
Şems-i Fuzuliyi hiç bilmemişiz.
Geceye SON DEM
....
Şefkatsiz bir bağır taşıyorum
Kimi gömsem, yerini yadırgıyor.
Vefa bekliyor, hiç vermediği çiçekten.
En son kavgamda, yere çaldığım suretten
Bana, senden başka hikaye haram..
Şarapta haramdan sayıldı,
Ta kii; gözyaşımla birleşip yudumlayana kadar.
Evliya zorbadan saydı,
Ta kii; aşka berduş sayılana kadar.
Şimdi senden cok uzaklarda,
Kendi halimde akıllanıyorum.
Toplamak zormuş
Savurduklarımı.
Dokunduğumda ki,
ah'lardan anlıyorum.
Sen orda kal çocuk yüreğim
Kırılıp döküldüklerinle
Bilmediğin açtığın yaralarla
Birgün pişman olacaklarınla
Sen yürü..
Sana açtığım o uçsuz bucaksız yolda
Saçma sapan bir yazıda yırtılıyor adın
Kaleme intihar ettiriyorum sözcüklerde
En acıklı yerinde durmadıkları
Donup kalmadıkları için plakları kırıyorum
Ve kadehleri her seferinde
Şerefe kaldırıyorum
Serseri cicekler görüyorum
Nerde ne zaman açacağını bilmeyen
Sağa sola savrulmuş
Gözümün içine içine bakan
Kimi sade yaprak vermiş, inat olsun diye
Kimide boy vermiş, tüm ihtişamıyla
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!