Bağbozumu geldi sevgili,
başımda dumanlı bir hava,
kalbimde deli bir rüzgâr…
Yüreğim hazan vedasında
Kirpiklerimde Eylül’ün hüzünleri,
dudaklarımdan kayıyor cümleler.
Eski bir haritaya benzer yüzüm,
çizgilerinde yollar, kaybolmuş şehirler.
Arkamda aslan gibi duran,
Koca bir abide yok oldu.
Sen benim en sıcak güneşimdin,
Masallardaki gibi gitsen de
Boğazımı yakan bir şiir gibisin,
Dumanı tüten bir sigarada,
Tel tel bana doğru uzanan.
Her insan kendi yüreğindeki güzellik kadar,
Aydınlatır dünyayı.
Kiminin ışığı fener olur,
Kiminin ışığı ise, mum aydınlığın da kalır.
...Ve bizim
kıymık kıymık yürek
kesiğimiz var...
Annemizin dediği gibi öpünce geçmeyen,
Ve bizim
sızım sızım sızlayan
kağıt kesiği yaralarımız var
anamızın öptüğü dizlerin şifasını
Hüzün makamı gibimi oldu yüreğin,
Çalan melodinin içinde sızlayan yaralarla kaybolan..
Güzel şiirlriniz hep sürsün, yüzünüz de daima gülsün.