günlerdir sendeyim,
günlerdir esaretinde
tanrı çizmiş resmini yeryüzüne
benim aklımı almış takmış gözlerine..
sen öyle gül ki
sen öyle bembeyaz bak ki
üşeniyor içim,
isminin üzerine yeni bir isim yazmaya,
zihnin oluyor zamanla,
en heybetli muhalefetin.
yağmur yağıyor tenimin gölgesiz baharlarına,
avuçlarında yalnızca onsuzluğum birikiyor,
uyanmamışım
gözlerim açılmamış
sevmişim bir kadın
tüm kadınlardan başkaymış
nefeslerim kesilmiş önce
sonra durmuş yüreğim
zaman ne kadarda çabuk tükeniyor
ellerim hayat bulduğunda sana ait bişeylerde,
bak kış geldi sensiz bıraktığın şehrime,
yağmurda yağdı,
rüzgarlarda eksik olmadı,
deniz tadında bu sonbahar,
yetmiş liraya ne satın alınabilir günümüzde? ...
sevgiliye verilecek duygu kızılı güller mi
zamansız kafiyeleri yazacak defterler mi
suskun dudakların susamış yanlarını nemlendiren içkiler mi
...
bir fahişeyle dertleşilemez mi örneğin?
derinlerinde saklanıyorum,
metanetim erirken gözlerinde,
son nefesimde ellerimi tut isterdim,
boğ beni göçüp gideyim bu sefil dünyadan,
yakar içimi,her adımımda yollar.
kaldırım taşlarına yüzünü kazımışlar,
eyüp'te bir sabah karanlığı,
üşüyor,
ellerim,gözlerim ve umutlarım,
gözlerinle karşılaşacak gibi,
sana rehin bakışlarım..
hoşgeldin diyemeden,başlayan elvedalarım...
çelimsizleşti özgüvenim
sen düşünce yeniden aklıma,
yalandan anımsıyormuşum meğer
bu ten eksiksizliğini,
avuntularımda gitmek üzere şehrimden
şimdi hiç tanımadığım
içimden fısıldamıştım kendime
bu aşkın cesedi olacak diye
çok şükür sapasağlam atlattı bedenimiz,
sağlam ten neye yarar
yüreklerimizi morga kaldırmışken komşular,
altından olsa bu et parçası
hiç duymadığım bir şarkının
dilini bilmediğim sözlerisin
nedensiz çizilmiş bir tablonun izleri
her şey yorgun
nefessiz kalmış
cesetlerini yakmışlar anıların...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!