Tanrı üşürdü
Sen gizli bir pencereden bakarken ruhuma
hayatın kısa metraj sessizliğiyle sevişip, bir kurdun boynundaki
ısırıklığına sürgün ederdim kendimi..
Kış gibiydin
kanımı dondurarak işliyordun her bir hücreme -
yarımı ısıtıyordun, o ılık nefesindeki kayboluşluklarınla...
'' Oysa'' ömrünün o yeşil baharındaki acımasızlıktı...
'' Diğeri'' onu üşüten kışın degilde,''oysanın'' alevleri içinmdeki yanan üşümeydi...
Günler öncesi kandığı o ses,
Gördüğü o görüntü,
Hissettiği o kıpırdayan hisler
''Diğerinin'' şimdi bir morgda sessizliğiyle sevişmesine beliren bir
Koyu bir karanlık;
Hayır!
Bu ışık süzmesi olamaz,
İnce bir çizginin dışına taşamayan o sürekli varoluş ürpertisi nasıl da işliyor ruhuma bu gece..
Kendi alevinde yanan keşişler gibi akıyor damarlarıma bu suikast düşkünü diriliş..
Beynimin tam orta yerindesin
Aşk ulan aşk aşk
sevmekse sevmek
yanmaksa yanmak
ölmekse ölmek..
Bakire cümlelerin orospu yüzlerini astımda geldim yanına
avuç içinden sızan kanı silmeden geldim yanına
Bu kalabalık
Bu tenhalık
Başımı hangi yöne çevirsem elimdeki mum sönüyor;
Üflüyor Tanrı içime kimsesizleştirdiğim acımı..
O bana sadık acıyı
- Evet kabul ediyorum
İlki çok sert kaçmış olabilir ama inan ki ruhum Ruhuna cehennem kadar yakınken playback yapmadı asla..
Hızlandırılmış bir treni kullanırken sen , utangaç bir çocuğun o ilkel öfkesi takılı idi yüzümde -
Venedikte öptüğüm o kızın maskesi gibi yüzün şimdi ( Kin dolu bir sahipsizliğe bürünür gibi )
Gece kinini kusuyor Ruhuma
Tik tak
Tik tak
yüzüm çarmıha geriliyor Kudüs'te ..
Dinsel bir acının en orta yerinde oturuyordun sen
Sevgili Josef Kılçıksız'a hitaben..
Kapat gözlerini
ne gördüğünü söyle bana Azra?
''Siz beni tanıdınız mı efendim?
Açılıyor mu kapılar Malik -
son nefeste çıktı bedenden ..
...
...
...
''Söz etmemize gerek yok dedim Sirmana, Limbusta'ki ruhlar vaftizden yoksun kaldıkları için bu şık daire onlara güneşi özletecekti ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!