Yorgunum,
Çok yorgun.
Güz sisleri sardı her yanımızı.
Turnalar göçtü,
Yaylalar boşaldı.
Kengerler kurudu,dikene durdu...
Engin denizlerde
Yıllarca yol katettik pusulasız.
Nice zaman sonra
Kaptanların,seyir defterinden
Çıkardıkları bir limana vardık.
Ne gemiler,ne de tayfalar var artık.
Eşkiya sevdalar;
Fütursuzdurlar.
Atın yelesinde,
Destursuz,doludizgin gelirler.
Damarlarımızın en derinine,
Koptum,aktım defne kokan saçlarından.
Sızdım,süt mavisi ıssız geceye.
Aktı içime omzundaki kelebek.
Pır,pır eden firari yüreğimi,
Gördün ya,nasıl da kekemeydi.
Zamanın sonsuz labiretinde,
Gece ve gündüz gibi,
Amansız bir kovalamacayız...
Teğetleştiğimiz anlar;
Ya kızıl şafaklar,
Ya da hüzünlü gün batımları...
Sen gittin ya;
Sol yanımda bir yangın oldu zamansız.
Denizin mavisini de alıp gitmişsin gözlerinle.
Öylesine mevsimsiz bir yalnızlık başladı ki..
Artık bu şehre ölü kelebekler düşer...
Hu...Dünyalı
Tombiş göbekli,
Sevimli Dünyanız
Kaç milyarıncı turlarından birini tamamlıyor bu gece.
Kim bilir kaç milyar tur daha atacak?
Evrenin sosuzluğunda
Tepemize,tepemize çöktü gök kubbe
Hazırlığımız yoktu.
Eli iş tutanlar,tutmayanlar,
Analar,çocuklar
Yaşlılar,gençler
Seferber olduk ailece..
Dar vakitte
Palamarlarını çözdü,
İskeleye bir çentik bile atmadan
Başını alıp giden zaman.
Rıhtımda bekleyen,
Deniz kızı meşguldu
Saçlarını tarıyordu
Sedef aynası dolunayda
Oysa ben içimi dökecektim
Usulca puslu sularına…




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!