Hak için kalpten yaş döküp dost araryan sırdaş bulur
Beni sevda eşiğinden kesen elleri yorarım
Gönlü derbeder bir kulun düşmanları sarhoş olur
Beni sevda eşiğinden kesen belleri kırarım
Can yanınca canan evi aşktan gayrı bir dost almaz
Kırkların dağına bülbül meftundur
Kerem et sevdiğim bağışla beni
Bir hüznün bağına düşen mecnundur
Kerem et sevdiğim bağışla beni
Bir kula zulüm etmez kulun âlisi
Ey gönül gülşen bağını, bekle yâd ellerden koru
Değme zülfün tellerine, kıvrım kıvrım çıkıp gitsin
Her güzele kulak verme, bu âlemde bitmez soru
Aç gönlündeki gözeyi, Ahsen Ahsen akıp bitsin
Âleme bak müzeyyen kıl, derdini ele söyleme
Mezarı hatirlarim
Gün batıp sessizliği arza yaydığı zaman
Karanlık gecelerde mezarı hatırlarım
Hüznüm başa vurunca ruhuma iner duman
Kalbe korku düşünce Mazimi satırlarım
Sen semaya doğru uzanan gönlüm
Neden bir divane mecnuna döndün
Bir sevda uğruna gam çeken ömrüm
Neden bir divane mecnuna döndün
Sal yaşın deryaya ruhunu yakma
Gel eyleme güzel yüzlüm yana yana güle yalvar
Gülden gönle açılan yol kulu sevdaya götürür
Allah için yanan kalpte şöhret değil edep ar var
Gülden gönle açılan yol kulu Mevla, ya götürür
Kesret, ü âlemde hayat saniyeler gibi göçer
Kalp yanınca sevda erdirir kara
Seveni bir leyla düşürür zara
Varıp seher yeli salma rüzgâra
………Yarab bu hasretim mahşere gitsin
……….Ne olur bu halvet haşre dek bitsin
Ağlama yar ağlama
Ak gerdanın bağlama
Gözünden yaş dökerek
Şu gönlümü dağlama
İpek mendil elimde
Akıtma gözlerden gam ile yaşı
Sil gönül yaşını kölen olayım
Sineme saplama ok gibi kaşı
Sil gönül yaşını kölen olayım
Henüz gonca gülken ben sana kandım
Kulda edep belli olur yüzünden
Ben varlığı yokluk içinde buldum
Nas olan ayrılmaz hakkın izinden
Ben varlığı yokluk içinde buldum
Gülü seven gül diktirir bağına
az önce harika bir şiir okudum şimdi ise o şiirin sahibini yürekten kutluyorum.