Yeşermezse dağın bütün yamacı,
Bir gül ile bahar açar mı gönül?
İlim baş üstünün olmazsa tacı,
Bulutlar bu elden göçer mi gönül?
Kaynağı bozdular bulandı göze,
Kirpikten süzülen, yaş döndü sele
Söyle sana ben, neyleyim sevdiğim
Ben aşk ile yandım, sen düştün dile
Söyle sana ben, neyleyim sevdiğim
Parmağın ucunda, kınayı gördüm
Ben seni çok sevdim ben seni Leyla’m
Ardın sıra yaşlar döküp ağladım
Seveni sevenden ayırma Mevla’m
Yunus gibi yara gönül bağladım
Bülbül zar edince güle ulaşır
Ferhat, a eş eyleme
Hayat derbeder etti kırdı dalım budağım
Gel benimle sırdaş ol derdim ele söyleme
Dağlar şahidim oldu yaylalar dert ortağım
Görmeden mecnun ettin Ferhat, a eş eyleme
Bu gönül yaramı ele söyleyip,
Beni attın dilden dillere felek.
Bir kuru ekmeye muhtaç eyleyip,
Beni attın elden ellere felek.
Bu yanan kalbine el vurdu körük,
Aşkınla kül oldum bitti bu ömrüm,
Gel etme sevdiğim yakma bu canı
Yoruldum virane oldu bu gönlüm,
Gel etme sevdiğim yakma bu canı
Bülbül avazını artırır gülde,
Namerde baş eğdirme...yeni
Yarab beni affeye günahımı bağışla
Mert kula muhtac ette namerde baş eğdirme
Tüm kainat beslenmez iki damla yağışla
Beni bu candan edip yaban eli degdir me
oğul
Bu ömür çok kısa boşuna gezme
Gün gelir bir düşle yüzersin oğul
Arpayı buğdaya karıp da ezme
Sırrın ele söyleme
Gel yolunda öldüğüm sırrım ele söyleme
Sevda çeken çiçekler ilkbaharda ekilir
Gam üstüne gam salıp beni heder eyleme
Kaderde ölüm varsa başa gelen çekilir
Kükreyen aslan gibi dünyada gezen bizdik
Ölür esir olmayız bizler başka milletiz
Asya’da, Avrupa’da tarihi yazan bizdik
Ölür esir olmayız bizler başka millete
Can ve kanla dikildi bayrağım semalara
az önce harika bir şiir okudum şimdi ise o şiirin sahibini yürekten kutluyorum.