zamanla geçer dedim
aynı adımla yolculuğu tamamlar
seni anlayabilirim dedim.
bu geceler, bu karanlıklar
artık sende biter dedim
Ben gideceğim, sen kalacaksın
Bir yaz sıcağı kadar umut doğuracak suskunluklar
Hatırlanmayacak unutulanlar bir daha
Fırtına çıkaracak büyük gemilerin rüzgarı
Küçük gemilerde son bulacak,deniz mavisi gözlerin
İçinde son akşamın parlamayan yıldızları
Dağıldı hatıralar bir yalnız akşamın karanlığına
Yine hayatta tek başıma kaldım yalnızlığımla.
Yaşadım mevsimleri olmayan bir şehirde
Yıllarım geçti hep acı dolu günlerin içinde
Ayrılık kapıyı çaldı.
Yosun tutmuş hazin akşamlarda tebessümler
Ninni söyleyen annemi ararken
Kanatlanıp uçan sokak kuşları
Mevsimsiz ümitler dağıtıyor gittikleri yerlere
Yanıma gelen kaybedişler annemi hatırlatırken
Belki bir çöl rüzgarısın
Belkide sessiz akşamların zamanlarında
Son anını yaşamaktasın
Sömürgeliğinde hangi imparatorluk
Acılar mı,sevinçler mi?
Bırak sevda yelkenlerini istediği yere gitsin
Ben ölümün ne olduğunu artık biliyorum
Aşk ölümsüz olarak Mecnunun yüreğinden alınmamış daha
Çöllere o büyük aşkın yüreğini almaya gidiyorum
Leyla oluyorum susuz çöllerin karanlığında
Yüreğimin sana olan bir sevgisiyle
seni bırakmak
bir bahar akşamında
anlamadan
dinlemeden...
bir akşam yemeğinden
uzakta şehrin ışıkları
ve ben bir hastane odasında
seni unuttuğumdan haberin var mı?
otoparkta bir sürü arabalar
kaldırımlarda gidip gelen insanlar
sen yeni rüyalar görürken bu saatlerde
ben seni düşünüyorum
düşlerimin ötesindeki, gece korkularında
kendi kendime nasıl böyle oldu diyorum.
köpek sesleri geliyor uzaklardan
sana hep söyledi gülüşün ama sen anlamadın
yarım bıraktığın hayatı yeniden hiç selamlamadın
başın ağrıyor biliyorum, bir yorgunluk var sanki üzerinde
dünde bugünde arkası kesilmedi bütün ağlamaların.
farkında değil dünün gülüşü, bugünün ağlayışı
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!