yıllar sana zulüm eziyet olmuş
saçların ağarmış baharın solmuş
yüzüne pişmanlık çizgiler dolmuş
soruyorum sana ne diye gittin
sinemde alevler yaktın giderken
bir zamanlar gönlümdeki tek gerçektin sen
aşkın yalan sevgin yalan sen yalan oldun
gönül bağımda açılmış tek çiçektin sen
rengin yalan kokun yalan sen yalan oldun
gülüşünde çöl toprağı hayat bulurdu
ben seni ilk görüşte ilk bakışta sevmiştim
sen benim alın yazım kaderimsin demiştim
doğduğum günden beri hep seni beklemiştim
sen benim özlemimsin vuslatımsın sevgilim
baharlar gelir geçer mevsimler yer değişir
benden sana hayır yok yol yakınken dön derim
küçüksün üzülürsün bu çocukuğu bırak
yıkılır hayallerin toz pembe ümitlerin
vazgeç sen bu sevdadan bırak sen beni bırak
ben fıratta akarsu diclede gözyaşıyım
ne tarihe sığarsın nede kalem kağıda
gönlüm sana ağlıyor toprak sana şehidim
gerek varmıydı yurdum söyle bunca ağıda
ülkem sana ağlıyor bayrak sana şehidim
her annenin dilinde aynı sözler düşüyor
bir gün gelir ayrılığı tatmaktan
bir köşede kalmaktan korkuyorum
gelip geçen insanların içinde
yapayanlız kalmaktan korkuyorum
baktıkları halde göremezlerse
takılıp gittin işte bir öfkenin peşine
ikimizide attın ayrılık ateşine
hep hasret kalacağız sevdanın güneşine
beni hiç sevmediysen bende ne işin vardı
sende sevmiştin beni seni sevdiğim kadar
gönlüme bir güneş doğdu zannetme
sen gittikten sonra bir an gülmedim
aklımdan geçmedi desem yalandır
rabbimden korktuğum için ölmedim
bu canı yoluna koyardım amma
aşkı soruyorsan aşk anlatılmaz
bunu yüreğinde yaşaman gerek
tek kişilik gönül birşey anlamax
bunu birisiyle paylaşman gerek
bazen ağlayarak bazen gülerek
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!