1980 MUŞ MERKEZ DOĞUMLU. VE HALEN MERSİNDE İKAMET ETMEKTEDİR.
Kim bilir
Saat kaçtır senin oralarda
Bense sarhoş zamanların
Bilmem kaçıncı yarısındayım
Uzun zaman oldu gideli
Ellerim hala
Yorgun bir zamandayım yine
Hüznün istilası altındadır yüreğim
Karanlıklar kaplamış gökyüzünü
Ve umutlarım işgal altındadır.
Acılardan kaçan,
Deli bir sevda yeliyim ben
Rüzgâr vuruyor yine pencereme
Ay yalancı bir aydınlık saçıyor
Gecenin karanlığına
Yağmurlar terk etmiş çatlamış toprakları
Dışarıda yağmalanmış bir mevsim
Ve
Sen ki,
Geçmek bilmeyen saatlerin
Beklenen yolcusu
Nasıl anlatayım bilmem ki
Kanayan yüreğimdeki yarayı
Sensiz geçen her saat
Bir destandı gözlerin.
Tarihe sığmayan bir öykü.
Rengârenk kurdeleler takardım saçlarına rüyalarımda.
Ellerin elimde
Bir tutam sevda koparırdık
Aşk bahçelerinden.
Seni Ararat’ın isyan kokan yücelerinde buldum
Yüreğim Sipan gibi sevdayla doldu
Dicle’nin hırçınlığıyla dizginlenirken umutlarım;
Munzur gibi suskunum
Vedasız ayrılığının ertesinde
Ve kanlar karıştı gözyaşlarıma!
Uykusuz bir gecedir yüreğim
Sabahın ayazında titreyen
Hüznün hiç büyümediği
Mevsimlerde vardı düşlerimde
Baharda açan çiçeklerim
Güneşin ilk ışıklarında
Yaralı kırlangıçlar gibiyim hasretinden
Yokluğunun ardından kan ağlıyor
Gözü yaşlı bir bahar
Mevsim mevsim soluyorum şimdi
Bir sesin kaldı kulağımda çınlayan
Birde gülüşün
Kardelen kokusu bir sevdaydın
Kan kızılı güller açar,
Kırlangıçlar konardı yüreğime
Umutlar dizginlenirdi dört mevsim
Masmavi bir bahar
Çiçekler sunardı hayata
Bir gece düşün;
Gündüzleri sarpa sarmış acıya
Bir gök düşün;
Yıldızları çalınmış çırılçıplak ortada
Bir mavi düşün,
Karaya boyanmış her zerresi
nasıl anlatsam bilemiyorum ama, gerçekten de değişik (ama muazzam) bir duygu. nette gezinirken tesadüfen rastladım can dostum Fatih SURETLİ'nin bu güzel şiirine. duyguların dile geldiği bu şirin, çok güzel olmuş, yüreğine sağlık... dostumu yüreğinden öpüyorum.