Şimdi git diyorsun bana
Giderim gitmesine de
Sensiz bir yer bilmiyorum ki
Tarifsiz hasretin yüklenmiş yüreğime
Vuslatsız yalnızlıklara gebeyim üstelik
Gül rengi gözyaşlarım akıyor geceye
Şimdi hangi mevsimdesin kim bilir
Yüreğime yağan bu hazan yağmurlarında
Beklerken seni
Lanet olsun
Bakmayacağını bile bile
Güller seriyorum
Çığlığım gecenin sessizliğini boğarken;
Yalnızlığımın son şiirini yazıyorum.
Biraz tutsak,
Biraz suskundur mısralarım.
Yine divaneyim bu gece
Her sokak başında nara atıyor yüreğim!
Ah anam ah
Kaçıncı bahardır geçiyor
Bu kentin sahilinden
Farkına varmadan
Kaçıncı yaşım
Kaçıncı tükenişim darağacında
Bir gemi daha kalkıyor
Hüznün sahilinden
Yüreğimi bıraktığı yük
Gam keder ızdırap
Artık her gidişin
Sonsuzluğa uzanan bir yol gibi
Burası bugünlerde dağ ateşi
Ve isyankâr yüreğim
Bir sevda kokusuna hasret kalmış
Ama biliyorsun
Her şey yerinde güzeldir
Sen orda gül bahçesinin
İn cin top oynuyordu
Sana sevdalandığım saatlerde.
Gece gündüzden, gündüz geceden habersiz
Ağarıp, kararıyor mevsimler boyu.
Ay yalancı bir gülümseme ile bakıyor
Denizdeki gelgitlere
Her sabah gözyaşlarıyla uyanır
Çocuk yüreğim masmavi uykusundan
Avucumda acemi telaş
Hayaller kuruyorum
Yarını olmayan bir zamana
Dilimde bir hasret türküsü
ben bana yetmiyorum artık
bana sen lazımsın
bu gece bütün duygularımı
kor yağmuruna bırakıp
alabildiğine uzak
bir sevda yolculuğuna çıkıyorum
Kurşuna dizeceğim hasretini yoksa
Gelmezsen eğer
Asacağım bu huysuz geceyi
Bıktım usandım
Bu gam yükü kederlerinden
İpe sapa gelmez çaresizliklerinden
nasıl anlatsam bilemiyorum ama, gerçekten de değişik (ama muazzam) bir duygu. nette gezinirken tesadüfen rastladım can dostum Fatih SURETLİ'nin bu güzel şiirine. duyguların dile geldiği bu şirin, çok güzel olmuş, yüreğine sağlık... dostumu yüreğinden öpüyorum.