Adım sarıdır benim
Bir sonbahar yaprağıyım ben
Rüzgârda savrulmuş sesim
Bu gece de senin için dağıldım
Deli bir poyrazda
Karanlığın nöbetini tutuyorum
Yine bu gece
Üzerime devrilen her saat
İsimsiz bir baş ağrısı oluyor
Sancılı yüreğimde
Sevdanın tozlu sokaklarında yürürken
Sevgi demiştim hatırlıyor musun?
İçimdeki yangına.
Yanılmışım!
Kara sevdaymış meğer yaşadığım.
Yokluğunda anladım.
Bir şubat sabahında başladı
Bugün seni
Gecenin koynuna saklanmış
Yıldızlar üçgeninde arıyorum
Kaybedilmiş bir zamanın ardında kalan
Tozpembe bir hayal gibisin
Seni dört dinin
Birkaç satır döküyorum
Yalnızlığa yenik yüreğimden
Her satırında senin bakışın
Sonunda ise kanayan yaram var
Bu gece bütün umutlarım
Delirmişçesine sana susamış
Hasretinin yaprak yaprak yüreğime döküldüğü
Bir mevsimdeyim.
Sonbahar kapımda yine
Yağmur damlaları düşüyor
Yitip gittiğin sokaklara
Yüreğim bu acı mevsimin ayazına tutulmuş.
Yorgun dalgalar gibi duruyor kalbim
Issız sahillerinde
Ey sevgili
Çekme bakışlarını benden
Her gün yeni tohumlar ekiyorum
Toprağın rahmine
Şimdi bir destan yazıyorum
Yalnızlıklar diyarından
Düşsüz kalmış yüreklere
Artık kar altında kaldı
Kardelen yeşeren toprak kokusu
Bir yürek ki sevdaya mesken
Kent bu sabah
Geç uyandı galiba
Sahil yolu
Kirletilmiş dalgaların sessizliğinde
Kız kulesini saran sular
Damla damla kirlenmiş sanki
Nerelere gittin?
Kayıp mısın yoksa bu ıssız limanda.
Bu manasız gitmelerine
Bir son versen diyorum.
Daha gün geceye varmadı.
Ellerimde umutlarla seni beklediğim
nasıl anlatsam bilemiyorum ama, gerçekten de değişik (ama muazzam) bir duygu. nette gezinirken tesadüfen rastladım can dostum Fatih SURETLİ'nin bu güzel şiirine. duyguların dile geldiği bu şirin, çok güzel olmuş, yüreğine sağlık... dostumu yüreğinden öpüyorum.