Şu yokluğun zulmün esas adıdır.
Gurbetlik, hasretin acı tadıdır
Sevdansa gönlümün tek muradıdır.
Deli bir sevdayla SEVİŞİN yeter
Yakarsa ruhumu ateşin yaksın
Hangi sabaha uyansın artık gözlerim
Sen yoksun ya sevgili
Söyle nasıl dayansın yüreğim
Uyandım yine telaşlı bir sabaha
Sıcaklığın yok
Buza kesmiş bedenim
Yine geldi hüzün
Oturmuş şimdi yüreğimin başköşesine
Nasıl anlatayım bilmem ki
Epey zaman oldu
Sana yazmayalı
Şimdi hangi mevsimdesin bilmiyorum
Yüreğimi yüreğine bıraktığımdan beri
Bir yangındır yalnızlık
Bedenimde alazlanan
Denizlere atsam sönmez ateşim
Dizlerin olmadan
Anladım ki
Vuruldum
Gece gibi kanıyor yaralı yüreğim
Gidişin ihanet sarısı gibi
Duruyor yanı başımda hala.
Her ayrılık gibi
Bir çaresizlik ilmeği
Yaşanmış ve yaşanacak
Nice hüzünler var daha
Yalan bu dünya
Şimdi anladım
Seni özlüyorum senden habersiz
Sensiz gemiler gelip geçiyor
Sesin soluk oldu yüreğime. Bu akşam bütün karanlığı yırtıyorum göğünden. İçimde sana akan coşkun bir ırmak. Türküler diziyorum büyülü gözlerine. Umuda yolcuyum sana sürgün yüreğimle. Ardım sıra masmavi bir düş kurulmuş bütün kentlerde. Gözlerimde senin bakışın.
Kaç yaralı hasretten geçtim de, mevsimlerim hep işgal altındaydı. Kaç kez sana susadım da geceler boyu, susuzluğumu giderecek bir sen bulamadım. Yüreğimde yanan bir ateş, boğazımda düğümlenen bir çığlık oldun hep. Doya doya bağıramadım sesini. Sensiz hayat bir yaradır yüreğimde.
Şimdi anladım. Sensizlik yalancı bir mevsim senfonisidir beynimde çınlanan. Hasretin soğuk bir bahardır salkım saçak mevsimlerde. Düşleri çalınmış bir gece, hasrete bulanmış bir gündüzdür. Yokluğun gülüm cehennem azabıdır bilesin.
Tutsan artık ellerimi diyorum. Yalnızlığın kör karanlık mahzeninden çıkarsan, umudum olsan. Umut senin gözlerinde büyüyen bir kır çiçeğidir biliyorum. Esirgeme bakışlarını benden.
Tarifsiz acılar taşıyorum yüreğimde
Çaresizlik nedir bilir misin?
Geceler boyu karanlığa hapsedilmiş gök
Martıları göç etmiş bir deniz
Susuz kalmış bil çöl ve
Çürümeye terkedilmiş hayaller ordusu
Bir damla ışık yeter
Kör karanlık hücrelerime
Yüreğim hınca hınç umut dolu.
İçimde gürül gürül bir ırmak akıyor
Sevgiye, aşka ve hayata dair
Koşmak istiyorum yalınayak gökyüzüne.
Sevmelerine yenildim ben
Artık bir yaprak gibi sararmış yüreğim
Tutunacak tek dalımdın
Şimdilerde deli bir yağmur dolmuş
Göz pınarlarımın içine
Sırtımda bin yılların gam yükü
nasıl anlatsam bilemiyorum ama, gerçekten de değişik (ama muazzam) bir duygu. nette gezinirken tesadüfen rastladım can dostum Fatih SURETLİ'nin bu güzel şiirine. duyguların dile geldiği bu şirin, çok güzel olmuş, yüreğine sağlık... dostumu yüreğinden öpüyorum.