Ayrılık gömleği verdi sırtıma,
Alış der de alışamam ben böyle.
Gönlümün içinde şimşek fırtına,
Barış der de barışamam ben böyle.
Çırpınır batarım, bir kerem eyle,
İki sözü bir edemez diline,
Yakışmıyor kalem onun eline,
Gözleri bakmıyor cahil haline,
Gülüyorlar âlim diye biline.
Aklına geleni yazıyor kalem,
Abdurrahim Karakoç’a
İnsanlık içine işleyen haslet,
Kahramanmaraş’tan Karakoç Ozan.
Bu güne nasipmiş cennete vuslat,
Kahramanmaraş’tan Karakoç Ozan.
Bir ümit uğruna bir ışık için
Gönül hayallere daldı bak yine.
Zamanda yolculuk ederim niçin?
Takılıp maziye kaldı bak yine.
Tel tel saçlarını verirdi yele,
CEMİLE
Güller asında gördüm yüzünü,
Ruhumu gül kokun sardı Cemile.
Gönüller özünden aşkın sözünü,
Sevgimiz yürekten derdi Cemile.
Seven mutlu olmaz niye?
Sever sevilirim diye,
Gel vuslat eyle hediye,
Yanar sinem püryan diye.
Erteleme ayı yıla
Şu karlı dağların deli rüzğarı,
Bir zaman bey idim kırdı dalımı.
Gönüller sultanı derman dizdarı,
El uzattım ama itti elimi.
Bey idim sultandım âlem diline,
Bir güzeli gördüm, oldum dîvane,
Seher yellerinde hâzana döndüm.
Aşkın girdabında olmaz bahane,
Fokur fokur kaynar, kazana döndüm.
Bakınca endama aşka boyandım,
Her devirde birileri vuruyor,
Gezden olsa gözden olsa farkı ne?
Darbe vurup dalımızı kırıyor,
Bizden olsa sizden olsa farkı ne?
Özü başka sözü başka çavuşlar,
Ne desem bilmem ki dünya değişti,
Örtünmek ayıpta açılmak moda.
Bir ile yetinmez hisler tepişti
Her gece değişik geçirmek moda.
Üstsüz güneşlenen medeni dendi,
TEBRİKLER ÜSTADIM
Kör gözler, sağır kulaklar olduktan sonra, üstüne de yaltaçlığı ve yardakçılığı ekledikten sonra, kimler alim olmaz ki?
Değerli çalışmanızı kutlarım.
Güzel şiirinizi beğenerek okudum.Yüreğinize sağlık.