Senin sevgin sürgün veriyor yüreğimde
Tomurcuk tomurcuk açıyor içimde
Sürelmemiş bir tarla misali yüreğim
Sevgi tohumlarınla bereketleniyor
Seninle sevmek ne güzel herşeyi
En büyük vasiyetimdir sevdiklerime
Beni öğlen vakti gömsünler
İkindinin ardından çabuk gelir akşamın karanlığı
Birde, sen gelmeden gömmesinler beni sakın
Birileri bir haber uçursun yada ne bilim her neyse
Gel ama mutlaka gel diyeceklerim var sana
Unutsam herşeyi ismimi cismimi hatta
Kaybolup gitsem hiç bulunmasam
Sen kimsin diye sorduklarında
Desem ki ben kimim
Sürgün yeri bu şehir nicedir bana
Göğü yabancı martıları bir başka sensiz
Saçlarımı savurasım geliyor şehrin rüzgarlarına
Bir nefes ben getirsin diye sana
Bu şehir benim doğduğum şehir olamaz
Kaçmak gitmek geliyor içimden her an
Tut ellerimi sakın bırakma
Titriyor bedenim derman yok dizlerimde
Karanlık dipsiz bir kuyunun eşiğindeyim
Bir yamaç bir uçurum bir yokoluş gibi
Tut ellerimi sakın bırakma
Zor duruyorum ayakta
Ne kadar mahzun ve çekingendik ilk günlerde. Ve bir o kadarda mahcup. Ergin yaşlarımızda biz acemi çocuklar gibi saf ve kırılgandık bire o kadar da deli.
Adım atarken birbirimize dünyanın bütün aşkları arasına serilmiş o vahşi tutkulu arzulardan uzaktık.
Ayrı diyarlarda sürdürdüğümüz yaşantılarımıza rağmen bedenlerimiz en acı esaretini yaşarken ve zalimce dikenli tellere takılmış yaralı bir kuş gibi çırpınırken, ruhlarımız fırtınalara kapılmış birbirlerine doğru, vahşi kısraklar gibi koşuyorlardı.
Sen bana ben sana….Birbirimize Ruhum sana, fikrim sana, yüreğim sana ….sen yalnızca bana koşuyordun hissediyordum, biliyordum.
Fırtınalar kopuyordu yüreklerimizde, yeni fidanlar sürgün veriyordu köhne viran düşlerimizde.
Öylesine bir gerçek vardı ki, bütün acı gerçeklere rağmen ısrarla,inatla,bağıra bağıra geliyordu, ve korkusuzca aşka gelmiş karanlık gecelerin en kuytu köşelerinde çırılçıplak dans ediyordu.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!