Esin Ege Şiirleri - Şair Esin Ege

Esin Ege

Sen bir yerler olsan sürgün misali
Ben zamansız düşsem oralara,habersiz gelsem
Beraber kaybolsak bilinmeyen yerlerde
Köy olsun,yamaç olsun, bir dağ olsun

Elektrik olmasın su olmasın aş olmasın

Devamını Oku
Esin Ege

Bir koca yılı daha bitmekte senden uzaklarda
Sürgün yeri, yangın yeri gurbet bana
Bu kaçıncı devrilip giden sene bilmem
Bildiğim şu ki, asırlardır sensizlik gurbet bana


Devamını Oku
Esin Ege

Başımı alıp gitsem diyorum
Gidebildiğim yere kadar
Başımın içindekilerde gelecek mi benimle
Mutlaka geleceklerdir
Geçmişimi silsem diyorum
Hatırlamasam hastane odalarını ve kayıpları

Devamını Oku
Esin Ege

Çok değil bir göz odaya takmışım kafayı hani usta bir ressamın fırçasında şekillenen manzaralar vardı ya işte öyle. Ben öylesine cennet misali güzel yerlerin gerçek de varolduğuna pek inanmıyorum çünkü hiç öyle güzellikler görmedim. Öyle lüks eşyalardan,teknolojinin nimetlerinden arınmış sade ve huzurlu çiçek kokulu,çam kokulu,kekik kokulu müstesna yerlerde yaşamadım. Ben beton, soğuk binaların yükseldiği meyve ağaçlarının salkım saçak olmadığı, derelerin akmadığı, başı dumanlı dağlarının olmadığı bir şehirde doğdum ve bana kimse nerede doğmak istediğimi ve nasıl bir yaşam istediğimi de sormadı.
Benim doğduğum ve yaşadığım şehirde hayat bir savaştır. Her gün birilerinin acımasız ve sebepsiz katledildiği, kana kana, dişe dişe bir hayattır yaşanan. Arka sokaklarında umutlar satılır bedenler kirletilir. Seçme şansım olmadan yüksek betonların arasında büyüdüm ve benim ağaçlarım olmadı hiç meyve toplamadım dallarından bereketli ağaçların.
Zannediyorum ki insan düşlerinin arayıp da bulamadığı ve ancak resmettiği güzelliklerde varolan yerlerdir bu yerler. Benim hiç kederli olduğumda gittiğim bir göl kenarımda olmadı, dalgın derin baktığım ve sayısız düşler kurduğum dağlarımda olmadı. Çıplak ayakla hiç yürümedim yeşillikler üzerinde. Göz yaşlarımı suyuna akıttığım ve kimseler görmeden alıp gittiği bir deremde olmadı.
Oysa çok değil istediğim sade ve küçücük bir ev. İçinde bal gözlümün olduğu sıradan ve sadece zaruri eşyaların olduğu küçücük bir ev.
Küçük tek katlı bir ev sadece, kapısı önünde çok büyük olmayan bir avluya açılan sade gösterişsiz bir ev. Avluyu saran ve dış dünya ile bütün irtibatı kesen duvarlarını kırmızı pembe yediveren güller sarsın istedim. Bütün günüm o avluda geçsin tahta bir sedir olsun renkli örtülerle süslensin yorulunca bir yastık alıp kıvrılmak köşesine ve seni dizlerimde uyutmak ne güzel olurdu.
Kapısının etrafını hanımelleri sarsın boydan boya. Misler gibi nazlı kokusu bütün bahçeyi sarsın ve kamelyanın önünde küçük bir süs havuzu olsun. Gün batımında fışkıran su sesleriyle beraber akşam çaylarımızı içelim. Meyveler bolluklarıyla dallarını yere eğseler elimizi uzattığımızda binbir çeşit yemiş yesek dallarından. Arka tarafında kuzular olsun her sabah yumurtlayan tavuklar ve ben kendimi cennette bilsem.

Devamını Oku
Esin Ege

Öyle bakma
Yüreğime kan damlıyor
Yüzün hep güleç olsun ki
Engin denizlerimde fırtınalar kopmasın
Öyle mahzun durma
Yakıp yıkmak geliyor içimden dünyayı

Devamını Oku
Esin Ege

Yüreğimde sürgün veren senin sevdan nicedir. Nicedir sebepsiz gülmelerim sebepsiz ağlamalarım bu yüzden.
Kim bilecek ki içimde zamansız patlayan volkanların yangınını. Kim adını koyacak ki isimsiz sevdamın. Kim bilebilir ki bu kadar mutlu ve bu kadar çaresiz kıvrandığımı sensiz gecelerde. Gecenin sıfır noktasında yanan yüzlerimizi coşan yüreklerimizi sarılan bedenlerimizi kim görebilir ki.
Sırrım,yasağım,sebebimsin bu karmaşık dünyada, nefesimsin soluk soluk tertemiz dağ havası gibi içime çektiğim. Ulu bir çınarın kolları gibi,sürekli gözünden sakınan anam gibi babam gibisin. Yoldaşımsın sırdaşımsın gönüldaşımsın her derdime ortak olanımsın.
Yangınımsın sensiz gecelerde beni yakan, sabrımsın sensiz günlerde teselli veren, mutluluğumsun umudumsun uzaklardan bana nefes gibi içimde dolanan,damarımdaki kansın sıcacık içimde dolanan bana hayat veren, çarpan kalbimdesin her an her dakika hissettiğim.
İsyankar ve hırçın ruhumun durdurulamaz ve hiç laftan anlamaz asi günlerinde, pes etme noktasında karşıma çıkıp bana hayatı sevdiren ve yaşanılası yapansın sen.
Umutlarımı saklıyorum arzularımı heveslerimi sarıp sarmalamışım hep. Sen gelince açmak için bir küçük bohçada sakladığım gizlerimi koruyorum. Aslında ben gözü kapalı ateşe atladığım günleri unutup kendimi koruyorum senin için.Saçıp savurup önüne sen bilesin sen göresin diye yıllarımın çektiklerini.

Devamını Oku
Esin Ege

Ötesi yok, çaresi yok, kurtuluşu yok
Tutacaksın elimi ve geleceksin benimle
Arkamıza bakmadan alev ateş engelleri
Yada sonumuz olacak o ateş

Arkaya bakmak en tehlikelisi işin

Devamını Oku
Esin Ege

Herşeyin başladığı noktada ruhum
Sıfır noktasında can çekişiyor en güzel duygular
Ve elimizde ne varsa değerli savuruyoruz
Hiç ölmeyecek gibi bu çirkince yaşamak niye...
Peşkeş çekiyoruz zamana herşeyi dursun gitmesin diye
Yitiriyoruz bir bir herşeyi açık göz bebeklerimizle

Devamını Oku
Esin Ege

Cemal Süreyya nın şiirindeki satırlar geliyor aklıma….”Sizin hiç babanız öldü mü? benim bir kere öldü kör oldum “ şair böyle yazıyordu dizelerinde.
Kör olmuyormuş insanoğlu, ama katran karası bir yalnızlık çöküyormuş acıya bulanarak yüreklere ve o anlar yaşamın dibe vurduğu anlar işte o an oluyormuş, böyle bir şeymiş demek ki bilmiyordum öğrendim….
İnsanın iliklerine kadar hatta hücrelerindeki çekirdeklere kadar çaresiz kaldığı an yaşamın dibe vurduğu anmış. Dengelerin bozulduğu inançların ayaklar altına serildiği,yaşamın baştan sona sorgulandığı anmış. Ama insan ne kör oluyormuş nede ölüyormuş ya da ben ölmedim, kör olmadım, hayatın acımasız tarafı işte bu noktada başlıyor. Ölüm saçma sapanda olsa bir kurtuluş oluyor böyle zamanlarda kalanlara. Yaşamaksa acıların en tarifsizi. Gidenin ardından ölümcül acılar içinde de olsan sadece ardından bakmakla kalıyor insan.
İşte o geceydi, bizim için mutluluğun keskin bir virajla yön değiştirdiği bir gece, diller lal dudaklar mühür oldu birden.
Kirli bir nisan akşamıydı. Kara yazmalı kirli yirmi nisan akşamı. Yıllar geçecek her nisanın yirmisinde ben tekrarlayan bir sürgitle yaşamın dibine vurucam, her vurduğumda tekrar düze çıkıcam, tek bir sefer hariç bunu biliyorum. Düze çıkamadığım o son seferde bir noktada buluşucaz seninle baba biliyorum. Dilerim o buluşma noktamız bir cennet ağacının gölgesi olur. O gece çekildi suyu evrenin durdu sanki zaman, kara baharların ortasında kıraç topraklar kaldı ellerimizde. Bir ateş düştü orta yerine yaşamın öyle bir ateş ki yıllar geçse de sönmeyecekti.
Oysa bildiğimiz tanıdığımız bir fırtınaydı gelen. Bekliyorduk acıda olsa, biliyorduk gelecekti bir gün gelecek ve seni bizden kopartacaktı.

Devamını Oku
Esin Ege

Ben sana gelemiyorum
Yollarım sarp dikenli
Ben sana gelemiyorum
Elim kolum bağlı

Öyle yalnızım ki buralarda

Devamını Oku