Yeni doğan yavrusuna öldürerek yaşamayı öğreten aslanın duyduğu keder;
Meleğin sinesindeki gerçeği savunanların yüzlerinde zaten okunuyor.
Gerçek, gerçekler sayesinde ebediyete mahkûm oldu.
Sus ey gerçeğim.
Umudun tükendiği yerde
Bir kadeh bekler sizi;
İçilmeye, unutmaya hazırdır hep.
Ne olursa olsun yaşınız,
Tükendiyse umutlarınız,
Buzdan heykellerim,
Yıllardır saklı odamda.
Kardan adamlarım,
Camımda buğular, vardı.
Gördüğüm sadece kardı..
Çoğu zaman ıssız bir dehlizde
Bazen de inzivaya çekilip sorgulamak
Kimi zaman öylesine ağlamak…
Şiirlerim bundandır..
Gözyaşlarımı yoldaş seçtim kendime.
Haykırışlarımı sakladım
Gecenin karanlığına.
Uzaklarda bir yere fırlattım
Bana lazım olan ne varsa.
Çıkmaz sokakların dibinde.
Biliyorum,
Anlamsız koşmaktan yorgun bu nefes
Adımsız hayallerden de üzgün
Dibinde okşarken güneş sandığın ateş
Sargın yükünde saklı
Dağın
Gittikçe yozlaşan bir dünyanın ufacık köşesinde gururu oynuyoruz.
Ufak bir köşe dediysek
Tam ortada
Ufak ama, etkisi
kuvvetli tüfek harbisi yani.
Oram oranı istiyor
Oranı...
Sen ister eşitlik iste
ister ormanı;
Ben;
Oranı…
İlmek olmuş,
göğsümde yorgun yollar.
Uzamış ekseninden
elips dönüşlerim.dibe doğru.
Kirlenmiş gömleğim
tozların tozundan beter.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!