Hiçliğimizden başlar asıl yolculuk,
İlmek, ilmek dokunur rahimlerde kan.
Hissizliğimizden ise kaybederiz.
Başladığı yere döner herşey.
Yani hiçliğin kaynama noktasına.
Cehennem çukurlarına yakın yerlerinde yaşamaktır onun serüveni artık.
Aşk yazdığımız kalemler vardı
Ucunu özene bezene düzelttiğimiz
Aşık olduğumuz günlerde vardı
Bitmeyecek sandığımız.
Düştün aklıma kadın
Ölürken gel yanıma,
Başımda Fatiha oku son kez
O gül dudaklarını değdir yanağıma
Uğurlarken beni
Son yolculuğa.
Ölürken gel yanıma,
Ölüm, anladıklarımızın sonu, anlayamadıklarımızın hazin başlangıcı mı yoksa!
…
Ölüm,
Severdim belki de seni,
Sinsi olmasaydın.
...
Feryat;
Bir gün yükselecek…
Ve sen,
Ve ben,
Göremeyeceğiz…
Bizler doğru önünde yılların harcadığı bir nefes kadar
Boşa harcanan nefeslerin kendi arzularını anlatma sevdalarını döktüğü şaraptan içme zamanı geçti sevdiğim.
Seni ben damla damla erittim dudağımda da, türkü oldun da düştün dillerime bildiğim sadece benim.
Seni ben sevdaların kadehlerinden geçtim de sevdim.
Dokunamasam da tenine
Sinsice bir sızının merakında mıdır ömür
Bilmediği kapıların çalınmasında, açan sofa da
Vurduğunu bilmeden çalan şarkı mı vuran
Yoksa rüzgâr mı arsız.
................Sefersiz yolcu gelmiş sokağa
................Tassız, tasasız hamamlar;
Önce yutacak şehir
Derme çatma sokaklarında salyaların eser bırakacak.
Dibine kadar değil
Dibin dibini görecek kadar sıkılacak boğazın.
Ayyuka çıkmış günahların bedelini bir bir ödedikten sonra,
Şehrin ışıklarını güneşin aldığı aydınlıklarda yürümekten korkmadığında,
Ey kadranı bozuk zaman,
Zembereksiz dönen yelkovan sırtında uçurduğun anılarımı geri getir.
…
Gözyaşlarımla sularım toprağını o zaman.
…
Su göle akarken,
Boşa harcanan nefeslerin kendi arzularını anlatma sevdalarını döktüğü şaraptan içme zamanı geçti sevdiğim.
Seni ben damla damla erittim dudağımda da, türkü oldun düştün dillere bildiğim sadece benim.
Seni ben sevdaların kadehlerinden geçtim de sevdim, sevdiğim.
Dokunamasam da tenine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!