Ava giden avcı,
İhtar etti.
Av 'Land' dı.
...
Bilge belirdi aniden,
kıyıdayken avcı, sağa sola sallarken.
Ya dost olacaktık, sırdaş misali
Ya da iki yabancı.
Ya dokunacaktı tenimiz hasretin ötesinde
Ya da, nehirler girecekti yıkanmış..
Ben hep ikincisindeydim tercihlerin.
Sense, adın gibi,
Saçlarına çiğ düşmüş
Gecenin sihiri ile karışık,
Biliyorum kalbin;
Aydınlık gecelerle barışık.
Yanaklarında ayazın kuruluğu var
Bayramları neden severim bilirsin,
Yaylımdan gelen, memesine âşık kuzu gibi
Anana doydukça doyarsın.
Kana, kana içersin.
O koku, o sesleniş
Sadece sanadır.
Akan kırmızı,
zaman zaman yemeni boyar;
Kimi zamanda kör bir hücreyi.
Bebek doğdu.
Dönüşü yok.
Sahibi belli topraklardan ancak kül kalır
Kül uçarda
Don yağarken üstüme
İzi kalır.
Dondum. Üşüdüm
Donsuzum
Sen damarlarımı kestin kadın
Ve ben kestiğin her damardan
Sana beslenebilmek adına
Feda ettim o kalın
O kılcalları besleyen ana damarları.
Şu anda düşünüyorum da
Seni avuçlarımda bir mum,
mühür yapıyorum da...
Kokusunda dağılan dumanın yanık ezgisiyle sana rağmen,
Seni vazgeçilmeyecek kadar muhteşem,
Bir DUA ile
Arzuluyorum...
Seni ne alıkoyuyor arkadaşım
Küfretmekten;
Sevmekten arınmış günahlardan
Kıyısına gitmekten denizin
Veya uçurumun dibinde uçurtmaktan hayallerini
Yahut
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!