Benden başka gelen olmamış ki mezarına
Defnederken koyduğum çiçeklerde solmuş
Başucunda birkaç, filika benzeri tuğla
Su, sandığından da soğukmuş
ED/2001/Mekan
Ekildiğimde;
Rüzgâr esiyordu.
Belkıs’ın topuklarına değen sır kadar gerçekti
Aksimde gördüğüm aynım.
Aşk yazdığımız kalemler vardı
Ucunu özene bezene düzelttiğimiz
Aşık olduğumuz günlerde vardı
Bitmeyecek sandığımız.
Düştün aklıma kadın
Ay yavaş, yavaş kaybolurken gözünden
Yorgun yüzler bihaberdi güneşten ve gizden
Şehrin şehveti doymuştu yine kirli nefse ve sese
Elleri semada bir âdem duruyordu sadece yine öylece.
Terk edilmişliğin korkusuyla titrek ve güçsüzdü dili
Ufkun derinliğinden de derindi avuçlarının izi
Zeytin gözler bakıyordu ilk
Ebedi Sultan deryasında
Hoş bir esintiydi rüzgar
Rabb’in rahmet bağında
Aslın özün, sözün nazan
…
Ulu Orta Dibek gözlü bir koyun geçti buradan.
Gizlendi.
Gizlendiği sanki Giz di
Çakıl taşlarını takip et yabancı.
Evi bulacaksın.
Burada bir ben varım,
Birazda denizden derin ıssız ilik.
Suya benzer deniz
Ruhunda sessizlik var,
Seviyorsan,
dokunduğun kokunsa sana ait
Aklından gidiyorsa aklın;
Budur aşk denilecek kadar sadıksa
sarıldığın;
Kartal tüyü taktım saçıma,
Büyü, göl kenarında duran
Ağacın dibinde.
Git buradan gerçek
Toprak harap,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!