Erol Çolak Şiirleri - Şair Erol Çolak

Erol Çolak

Aşkı unuttuk bir çift güzel gôze bakarak çay içmeyide, yağan yağmura aldırmadan kôşe başlarını mesken tutmuşluğumuzda vardı eskiden, penceresinden yarin yansıyan gôlgesini gôrebilmek uğruna yine olacak yine, ama ônce memleketin nikah tazelemesi lazım cumhuriyetle.

Devamını Oku
Erol Çolak

damı akıtan kerpiç duvarları yıkık, elleri çatlamış anamın evine şimşek misali şehit haberi çakılacak avlusuna birazdan, babamın kara lastiği delik içi nisan yağmurları dolmuş, ekmek davasından yorgun düşmüş yaşamına birde oğul sancısı bastırılacak omuzlarına, fakirin ağzına yine aynı söz yakışacak vatan sağolsun, parası olana ise televizyondan izlerken başka söz, iyiki bedelli yaptırdık bizim oğlana askerliği hanım paramız sağolsun.

Devamını Oku
Erol Çolak

Deniz,
kıyısına sıfır yalılarına dibindeki inci mercanlarına tam ortasındaki adalarına,
deniz,
ihtişamla üzerinden salına salına geçen vapurlarına gemilerine içinde yüzen balıklarına. ve deniz,
geceleri pırıl pırıl üzerine vuran ayın şafkına deniz fenerine dalga kıranına ve hatta içini ısıtan cemresine senin kadar yakışmadı, gözlerindeki bahar okyanusa çevirmiş karadenizi saçların savrulmuş açıklarına, gülüşün vurmuş ege sahillerine ve deniz bir insana bu kadarmı yakışır, üzerine yapışmış inanılır gibi değil gözlerin diyorum gözlerin okyanusa çevirmiş marmarayı.

Devamını Oku
Erol Çolak

Toplam üç beş saniye bakabildim deniz kokan gôzlerine birkaç kelime dôküldü dudaklarından havada asılı yere düşse tüm harfler parçalanacak ôyle kırılgan, elini uzattı tuttum birtek o kaldı yer yüzünde gôkyüzünde yok oldu koca dolunay, Karadeniz ona tabi iyot kokusu yayamıyordu ona sormadan.

Devamını Oku
Erol Çolak

Desemki kolum kanadım tutmuyor sana ihtiyacım var güzel yüzünü bana gôsterirmisin, oturtsam karşıma bir peri gibi seni senden dilediğimi sôylesem hayallerimi gereçege çevirirmisin, elimi sürmem bedenine acıların boğazında bilirim, gôz yaşların kirpik uçlarında sarılırız belki, kederin derdin firar eder benim ruhuma.

Devamını Oku
Erol Çolak

Dilediğimce yazmak istiyorum kalemime gôz kırpan cümleleri, kimi aya salıncak kurmaktan bahseder ben dar ağacı sallandırmak için çocuklara kiyanları, yeşil gôzlü ceylanların gôzelerden su içmesini anlatır bazısı ben onları vuran zalim avcıları, gelin beyazı kuşları gôklere uçurur bir çift el seyreder keyifle gôğe doğru uçmasını, ben ağıtlar yakarım kartallar parçalarken ôzgürlük kuşlarını, cinsiyet partileri yapar kimi haneler ôzenle seçer mavi kırmızı oyuncağını, ben kara kara düşünürüm masum yavruların kaç zulüm sonra kurtulacağını.

Devamını Oku
Erol Çolak

Bir resmi vardı feleğe kırgın yorgun, argın, dilim varmadı soramadım derdi neydi, oldu bir zaman aklıma düştü, yaşı kaçtı nedendi gôzündeki nemi, soramadım adı neydi ne sesini duydum ne konuştum, oldu bir zaman derdine düştüm, kasımpatılar açmışmıydi elleri yazmıydı buzmuydu oldu hayli zaman gônlüme düştü.

Devamını Oku
Erol Çolak

Diş ağrısına benzer kalp ağrısı ikisi de gece tutar, biri kabir azabına denk diğerinde yıkılr üzerine gökyüzündeki kara bulutlar.

Devamını Oku
Erol Çolak

Diyorki neden baş harflerimden bana şiir yazmıyorsun, şairi kurşun sıkarak ôldüremezsin diyemiyor insan, başharflerinden şiir yazarken kendi başharflrini kullanmaya cürret edememek, işte bu yok eder kafiyeleri, dar ağacına çeker bütün harfleri.

Devamını Oku
Erol Çolak

Doğal insanları seviyorum hani varsa şivesi ağız dolusu konuşanları İstanbul türkçesi konuşacağım diye ayılıp bayılmayanları, dilinden dôkülürken tertemiz laflar ciğeri kurum bağlamayanları, yalan dolanla insan hayatına dalıp günlerini yıllarını çalmayanları.

Devamını Oku