Erol Çolak Şiirleri - Şair Erol Çolak

Erol Çolak

Bu gözler bana fazla

Bu gözler bana fazla biliyorum
çocuk gibi kalbim tutturdu illede sen
bu güzellik beni aşar yanıyorum
çocuk gibi kalbim anlamaz ne söylesem

Devamını Oku
Erol Çolak

Dünya gariplerin sırtında dônüyor bu nasıl hâl bu nasıl devir ne feryatları duyan var ne anlayan yer sağır gôk sağır, buğday ezen değirmenin çarkımı kırıldı aş yok ekmek yok hangi kitapta yazar aynı anda fakire kıtlık zengine bolluk, savaşmı var ülkede işgal altındamıyız bu ne kalabalık, ôz evladına düşman evi talan edene dost, şaşkınlık içindeyim ya sahi bôylemi oluyordu devlet babalık.

Devamını Oku
Erol Çolak

Bu pazarda sessiz geçti sabah kahvaltısı, ne bardak içinde şen şakrak şıngırdayan çay kaşığı sesi ne etrafımda insan nefesi eskiden ne severdim pazarları, akşam üstü banyo sırası hala aklımda kafama indirilen tasın sancısı çocukluk yılları oda sımsıcak tavana yansıyor kömür sobasının ateşi, saymayı bıraktım büyüyeli bu kaçıncı pazar sessiz kimsesiz geçti.

Devamını Oku
Erol Çolak

Çıksam sokağa bu yaşta bir elimde uçan balon diğerinde horoz şekeri, oynayan çocukların içine dalsam biraz mutluluk toplasam, gülen gözlerinden ödünç alsam, yağmurlarda ıslansam çalınan gök kuşağını yerine assam, karnım acıksa yine eskisi gibi ekmek arası domatesle doysam, hiç değilse hava kararana kadar çocuk kalsam.

Devamını Oku
Erol Çolak

Gôzlerindeki büyüden eski bir masalın içine düştüm sen kokan yükleri vardı kervanların sesini uçuruyordu rüzgarlar kaf dağındaki nadide çiçeğe verilmişti adın, dünyanın dônüş sesiydi kalp atışların bu masalın en güzel prensesiydin ilahlar tarafından seni korumak için gônderildim, gülüşlerini yüklendim heybeme asırlar ôncesinden kaybolan lehçeydi ismin belleğime sakladım acılarını kırdım kılınçtan geçirdim, kanatlarımdan yaralı güvercindim kalbinde yuva kurdum acılarını ôptüm iyileştim.

Devamını Oku
Erol Çolak

Çamurdan geldi bedenim aşk yamurlarında dolu dizgin şemsiyesiz korunaksız koşturmam ondan, ruhumda yaradanın nefesi, her gece terkedip etimi kemiğimi bir solukta onsekiz bin alemi fersah fersah gezmeden uyuyamam, fazla kalamam ateşlerde kor alevlerde, çatlar balçıktan şekillenmiş bu garip yüreğim.

Devamını Oku
Erol Çolak

Saat yönünde dönüyoruz çark böyle
tersine zorlarsan parçalanırsın,
biri bir diğerinin peşinden koşuyor
derken ilk sevişmeye benziyor yelkovanla akrebin üst üste gelmeleri,
hayata donkişot tadında bakıyoruz,
bazılarımız, yeldeğirmenlerinden canavarlar üretip

Devamını Oku
Erol Çolak

Çay partileri yapılırdı diskoteklerde eski tarihler gençlik zamanları istanbul seksenler doksanlar arası, az biraz ucundan bizde yakalamıştık beyoğlu nezaketini herkes canti hanım efendiler süslü püslü sonra nasıl olduysa bir anda çığ altında kaldı o çağlar, gençlik izbe diskoteklerde ama masum çay partilerinde kaldı, çiçek pasajının çiçekleri soldu beyoğlu bey olamayanların eline kaldı.

Devamını Oku
Erol Çolak

Kadın erkek yollara dökülüyoruz sabahın köründe kimimizin yüzünde umutsuzluk kimimiz buruk
az sonra otobüslere münübüslere doluşacağız ahırdan farksız hınca hınç boğulacağız

birileri lüks villalarında şampanya patlatıp önündeki havyarla yerken yemeğini birileri çöpten yiyecek topluyor karnı aç havyar yiyen etle beslerken köpeğini

bir sınırdan diğerine bizim değilmi bu ülke aynı gökyüzünü çekmiyormuyuz ciğerimize sıcak yatağında yatan çocuklar bizimde sokakta yatan çocukların sahipleri nerde

Devamını Oku
Erol Çolak

Çekip gitmek istiyorum ansızın bu şehirden, neresi olduğuna bakmadan, rast gele atlayıp bir uzun yol otobüsünün arka koltuğuna, artık deniz kenarımı olur dağ başımı bilmeden neyle karşılaşacağımı, rüyalarımı paramparça eden ahu gôzlü birine doğru düşünmeden bana hayırmı olur yoksa allahın belasımı, aklımı bırakıp yol kenarına ellerinden bir tas su içsem gülüşünü sarsam doysam yufka ekmek arasına.

Devamını Oku