kendisinden sakız çiğnediği için ayrıldığımı söylüyormuş
yalan
kaç kez dedim ki
şu sakızı patlatma
bana savaşları hatırlatıyor
aşk ummadığın anda bulur seni
volkanlara özgü lavlar akar düşüncene
heyecandan kalbin gögüs kafesini parçalar...
ayrılık da aşk gibidir
ummadık bir anda gelir
damarlarında cehennem ateşi dolaşır
canlarımı
cananımı terkedemem
alevlere bırakamam canımı cananımı
yanarım yanarım yanarım
kor olurum
kül olurum
aynalara bakarım geçen yıllar görünür
o yılların içinde yeşil dallar görülür
yarı çıplak bir hayal uzaktan bana bakar
bir çift gözün içinde portakallar görünür
şarkılar söylenir
yarım şarkılar
gelen yarım söyler
giden yarım söyler
bir türlü tamamlanmaz
yarım söylenir şarkılar
bazen
üzülürlerse üzülsünler diyerek
içimdeki birikimleri dilimin ucuna toplayıp
tam ortaya dökeceğim an
yine o aynı ses giriyor devreye:
ya üzülürlerse
alınteri gücüyle dönüyor saltanatın çarkı
kahkahalar yükseliyor
bulutları yırtan gökdelenlerden
bir lokma ekmeğin sevincinin yaşandığı gecekondularda
her sabah doğan güneşe şükrediliyor
- sömürü dakiktir, beklemez -
geze düşmeye görsün göz
görülür canın beş para etmediği pazar
bir hışımla çıkar gelir o kasırga
vadeli hesabın defteri bozulur
ayışığı gönüllerde yakamozlaşırken sancılar
Yıllar mı bizim içimizden geçti
bizi mi yılların içinden geçtik
bilemedik
toprak aktı, şu aktı, cemre düştü
dal olduk, can olduk, çiçeklendik
hamdık, piştik, nar olduk
göz gördü
gönül sevdi
...
o da görsün
o da beni sevsin istedim
mahallesi hapishanem




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!