İçin aktı,
Sevindin çok sevindin
Yüreğin yüzüme baktı,
Mutluluktan ağladın, çok ağladın
Kucağındaki şahesere baktın… baktın
Dara düştüm
Ey iyilik perisi
Ellerim koynumda üşüdüm
Dostluğu yüksek
Arkadaşlığı yüksek
Sağ ayağın balerin, sol ayağın dizden geriye kırılmış
Nefesin nefesimde, kolları kulaklarımda alev almış
On parmağı ensemde saçlarımı sahiplenmiş
Hayal mi şimdi!
İstemeyeninin gözü çıksın, kim istememiş
Hem küsüşüne hem de göz ucu bakışına
Bakışımız çakıştığında da kaş çatışına
Hastayım
Olmaz şeylere sarılıp darılışına
İçten içe yanıyor, ateşi aşk!
Tanımlayamıyor içindeki sevgi tuhaf
Mantığa dönüyor, yok öyle ‘’’meşk’’’
El-kol-ayak, kaş-göz –yürekten-- taraf
İzahat lüzumsuz, şekil yeterli
Öyle ki o, insanlar için miğferli
Onun uzmanlık alanına girer
Kim sıkıntılı kim dertli.
Huzursuzluğu, dostunun sıkıntısı
Karara karar, seninle ölene kadar
Sevmek-sevilmek, dibine kadar
Saygı varsa, orda felek ne arar
Saygı! kılıç-kalkan hepsi o kadar
Ne sarar-seninle bir ömür ne sarar.
Gecelerin tadı yok tuzu yok
Sabah seheri esintisinde kokuları yok
Mahmurluğumda ilk nefesim yanımda yok
Uzayan fersiz gecelere dayanamıyom
Bensiz yapabildiğine inanamıyom
Yalan dünyanın yaban gülü zannettim
Görmese miydim ne.. Aklımı ziyan ettim
Akılları yerinden çıkaran gülüşün var ya!
Bittim güzelim, inan ki bittim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!