Sana kavuşmadan, bir gün ölürsem,
Ahirette sevmek, boynumun borcu.
Bu yalan dünyaya, tekrar gelirsem,
Yine seni sevmek, boynumun borcu,
Sen yolcum olursan, bil ki ben hancı,
Bir gece doğmadan sabah güneşi,
Ansızın saldırdı, kahpe ermeni,
Böyle bir vahşetin, yoktur bir eşi,
Azerbaycan benim, kardeş devletim.
Yirmi altı şubat, yandı Hoca'lı,
Şirin değil miydi, dağı deştiren?
Deşti de Ferhat’ı, vuslat mı buldu?
Leyla değil miydi, çölü aştıran?
Aştı da Mecnun’u , vuslat mı buldu?
MATEM
Böyle bir sevdanın, yok da emsali,
Neden eller gibi, gülemiyoruz?
Bir varız bir yoğuz, serap misali
Bir türlü vuslatı, bulamıyoruz.
Benim gönlüm senden, yanaydı kadın !
Ben senin kalbinde, elmişim meğer,
Gönlümün tapusu, sanaydı kadın,
Narhım elden düşük, pulmuşum meğer.
Yalan dünya bize, misafirhane,
Hoş gelip hoş giden, kârda yararda,
İrfan bilmezlere, çoktur bahane,
Boş gelip boş giden, zarda zararda.
Cansız varlık yoktur, hanın içinde,
Yandım deme bana, ey aşkı bilmez,
Sen nârâ basmayı, yanmak mı sandın?
Andım deme bana, ey meşki bilmez,
Sen biat kusmayı, anmak mı sandın?
Tek kanatlı kuşlar, uçmaz sanardım
Sevda kuşum kanat, çırptı o gece,
Vuslat çiçekleri, açmaz sanardım,
Yâr gülüme suyu, serpti o gece,
Öyle kolay değil, ilanı aşkın,
OĞUL ( 2)
Mutluluk ararsan, aşk dene oğul,
Meftune bir gönle, kon yeter ki sen.
Dokunmak şart değil, meşk dene oğul,
Meftune bir gönle, ban yeter ki sen.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!