Kâh-ı âsumanda, kâh-ı mehtapta,
Rahşân-ı suzansın, oy nazlı cânân.
Bazen şems batımı, bazen sabahta,
Sen aşka ezansın, hây hazlı cânân.
Öyle bir vecd ile, sevdim ki seni,
Arz etmem sevgimi, aşkı bilmeze,
Sevgiyi bilmeyen, güler de geçer.
Aşikar eylemem, meşki bilmeze,
Sevgiyi bilmeyen, çiler de geçer.
Aşk tohumu döksen, solu sağına,
Gönül kapım sana, açık, demiştim,
Bir gece ansızın, gelemez miydin?
Gece uykularım, kaçık demiştim.
Gönül beşiğine, belemez miydin?
Kime uzun kime, kısadır ömür,
Bir düş gibi gelip, geçer de gider,
Sanmaki baki bir, yasadır ömür,
Bir kuş gibi konup, uçar da gider.
Yalan dünya bir han, insanlar mihman,
Aldırma sen benim, densiz dilime,
Densizin lafına, küsüp de gitme.
Hoş gör dikenini, gönül gülüme,
Gülüme dikene, basıp da gitme.
Vuslatsız aşkların, kaderi batsın,
Aşk çölünde Mecnun, del oldu gitti.
Visalsiz sevdanın, kederi batsın,
Kerem de Aslı'ya, kül oldu gitti.
Gönlünün elini, verde tutayım,
Seninle kıyılsın, gönül nikahı,
Senden alev alıp, sende tüteyim,
Yangından sayılsın, gönül nikahı,
Gönül nikahımız, özde kıyılsın,
Sen nasıl mihmansın, halin tarumar?
Bu nice bir dert ki, gülmedi yolcu?
Benim onmaz aşktan, ahuzarım var,
Yâr gelir demiştim, gelmedi hancı,
Erişmem sehere, sökmez bu şafak
HASBIHAL
Âbâd olmaz zalimler, diye söyler âlimler,
Yeme kulun hakkını, haram pişemez dostum.
Yanlış hesap Bağdat'tan, döner sana zulümler,
Eğri direk yıkılır, doğru düşemez dostum.
Gerçek dostum dedim, ben her insana,
Hepsi iyi günde, sordular beni.
Yasladım sırtımı, benzer insana,
Yaslandığım yerden, vurdular beni.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!