Zifiri siyah ömrüm, berraklıktan uzakta,
Duygular esir olmuş, bilmem hangi tuzakta
Zaman durmak bilmiyor, kayar yağlı kızakta,
Meçhulün yolcusuyum, ağlamaksa nafile,
Günden güne eriyen buzdağından farksızım
Sen! Biçilmiş kaftan,
Sen! Değerli bir safran
Sen! Yalancı sevdam
Sen! Gönül yaram
Sen! Pişmanlığım
Sen! Perişanlığım,
Seni sevdim seveli, dert gitmedi başımdan,
Böyle garip hallere, nerden düştüm bilemem,
Vazgeçti gönül işte, hem yazından kışından,
Mecnun olup leyla’ya kavuşsam da gülemem.
Sensizlik denen duygu, acı veren bir hançer,
Caddede gezinen gençleri gördüm
Yüreğim burkuldu, baktıkça öldüm
Sıkılıp dert yandım, içime gömdüm
Övüne övüne, gezer bulvarda
Giymişler acayip, tipten elbise
Hayat bu kadar kolay olmamalı,
Cana bu kadar ucuz kayılmamalı,
Örfler bu kadar çabuk bozulmamalı,
Böyle olmamalı böyle olmamalı
Belli ki bir bozukluk var
Yeşili andıran tondaydı güzelliğin
Toz bulutu olup yellere gidemezsin
Deryalara daldım, kalmadı tüzelliğin
Sen bana aitsin, ellere gidemezsin.
Keşfin kolay değil bilinmeyen yerdesin
Her sabah uyanınca
Çekmelisin besmele,
Başın yere koyunca,
Çekmelisin besmele,
Elin yüzün yıkarken,
Dosdoğru gidiyorsun
İleriden dönüyorsun
Sola değil ha ….
Oranın yolu bozuk
Sen sağdan devam ediyorsun
Sonra bir kavşak çıkacak karşına,
Kara gözlerine takılmışım,
Hayal dünyamın zenginliğinde,
Yokluğuna mahkum kalmışım.
Sonu gelmez hülyaların,
Ucu bucağı görünmez yolların,
Karadan bir hasretin rüzgarına tutuldum,
Koca koca dağları yoktan görürüm bu gün
Sevda diye yaşarken gönülde unutuldum,
Yürek yakan ateşi, haktan görürüm bu gün
Bu özlem bir başkadır, ateştir içte yanan




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!