Hasret rüzgarları tümden bedenimi sardığında
Sen; daha yağmur olmadan önce
Başlıyordu fırtınalar istemeden
Bendeki kalp romatizması, özlem ağrısıyla
Buruk bir sonbahar gecesiydi bu...
Karanlığın, tamamen hâkim olduğu
Kahrını çeke çeke bak günlerim bitti
Bir günüm eziyet bir günüm mahşer yeri
Ben bulamadım sende unutturmadın be dertleri
Güldürmedin beni ah yalan dünya...
Hangi uçurumdan attıysam kendimi
Sensiz hayatın hiç anlamı olmayacak...
Her sabah o istenmedik günlerin doğuşunda uyanacağım yalnız bir başıma.Camın kıyısındaki çiçeğin usulca kuruyuşuna tanıklık ederken.
En derinimde apansız artçılar olur
Kalbimden beynime şaşkın kaçışlar..
Korku tereddüt hüzün,kara bulutlar çökerken üstüme
Nereye nasıl gideceğimi bilmeden telaş içinde
Öylece susup durulunca titreyen gözbebeğim
Yalnızca bir damlaya gözlerim gebe.
Seni görememek, karanlık bir ufka bakmaktı sabahsız
Duygu yoğunluğunda dinlenmekti senin sessizliğinde
Elime alıp kağıdı kalemi harf harf, hece hece
Seni kazımaktı defalarca, durmadan kalbime
Seni görememek özleme sarılmaktı çaresiz
Zaman ne çabuk geçmiş anne
Ellerimden tutup, götürdüğün okulum
Ağlayıp bırakamayışım seni, kapı önünde
Daha dün gibi aklımda işte
Saçlarımı tarayışın, örmen tek tek
Sıcak bir havada, buz gibi suyumsun
Meşrubatım, sıcak bir çayım, umudum
Gözlerinle rahatlatan ruhumu
Tek sırdaşımsın, hayat arkadaşımsın
Tanıdım, İyi ki tanıdım seni.
Şehrin tüm ışıkları söndü.
Sigaramın sönmeyen ateşi
İstemiyorum boş sevgileri
Böyle lanet olası kaderi…
Kalbim yanıp tutuşurken
Saatler seni aklımdan silmeme yardımcı olmuyordu, bu günlerde. Bende inadına başka şeyler düşündürmeye mahkûm etmiştim kendimi. Sonunda öğrendim de gönlüm üstün gelmişti, dillerde gülerek basitçe söylenen AŞK kelimesi kalbe döküldüğünde daha da zormuş anlaşılan. Sahip olduğum duygu hangi cinsti anlayamamıştım, karşı bir cinse ihtiyaç duymadan kapanık bedenimde üreyip duruyordu. Çözüm yolu olarak başka şehirlerin, başka kasabaların boş sokaklarını tercih etmeme rağmen olmamıştı. Taşınırken sırt çantamla bir şehirden bir şehre, bana paralel olarak takip eden birisi oluyordu. Gölgen, duyguların kelimelerin ardımdan bağıra bağıra yankılanıyordu yol boyunca uzanan dağlardan kulaklarıma. Kıyasıya bir sıcak savaş vardı bedenimde, boştan yere mücadele.
Unutmuştum içimde senin için yanıp fışkıran kor alevleri öyle sanıyordum, meğer unutmamışım. Ansızın canlanıp kükreyen ucu belli olmayan bir dağ olu veriyordun
Düşününce seni. Kor alevlerin gece boyunca akıyordu kalbimden. Göğsümden başlayıp aşağıya doğru akmaya. Gözyaşım söndürmeye bile yetişemiyordu bile.
Nihayet alabildiğim derin bir nefesten sonra, göz kapaklarımda kurumuş ve yapışmış kirpiklerimle kırmızıya boyanmış gözlerim, sakin bir şekilde karanlıkta nereye baktığımı bilmeden geziniyordu sağa sola çarparak. Sessiz haykırışlarım oluyor neredesin sorusu soruluyordu. Arıyordum olmayacağını gelmeyeceğini elimi tutmayacağını bile bile.
Yalan sevginin mirasıydı bu.
Gönül kırgınlığım
Kambur düşüncelerimin istikametinde
Elime tutuşturulmuş kırık bir kalp
Sönük yarım sigaram diğer elimde.
Yersiz haykırışlarımın fırtınalarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!