Güzelliğine
Dünyaya kaç kez gelebilirki insan
Kaç kez görebilir dünya gözüyle güzelliğini
Şanslımıyım yo, yo... hayır!
Allahım bilerekmi kapatıyorum kısmetlerimi
O kadar çok sevdim ki karşılık buluyorum sandım
Yazdım aşkımı sahillere, yıldızlara vefalı sandım
Verirdim deli gibi canımı bir çırpıda
Oda benim için hemen ölür sandım.
Yoksun belki hiç olmayacaksın bundan sonra
Aklıma ben yine seni doladım
Senden sonra, sanki hiç yaşamadım
Yazdan kıştan eser kalmadı
Gece gündüz hiç olmadı
Sevda yüreğimi delip geçsede
Geleceğini bilsem de, gel demem ki
Sana mecburluğum bir su misali
Yaşamın o görünmez tadı oksijeni
Ve tıpkı sende onun gibi
Bende sana mecburum
Irmaklar çıldırır yağmurla buluşunca
Kalbimde bir ağrı var, acısı bedenimi sarar
Bilinmeyen anda, yine bak soldan başlar
Stresten uzak dur dedin, üzülme dedin de
Bu sevda bende olduktan sonra,sözler neye yarar.
Verdiğin ilaçları içtim, hocam olmadı.
İçim yanarda, toplayamaz arta kalan külleri
Tükenmez düşüncelerim yazılırken, idam eder bedenimi
Kim silme cesareti gösterir gözlerimden akan kor seli
Yakıp, yalnız koyup gitmek varmıydı, varmıydı sevgili…
Onca sözler dokunuşlar suskun bakışıp gülüşmeler.
Kalemimin ucunda sen,aklımda sen
Bir an olsun çıkmıyorsun içimden
Karanlıkla kolkola sigarayla yürürken
Her yerde sen her zaman sen
Bakışlarıyla içime kadar giren
Rüyanda görüp hazırlık yaptın
Hazırım dedin kulaklarına gelen sese
Atıldın bir kurt gibi koydun canını herkesin önünde
Şafak yerine saymışsın ödül gününü ŞEHİT
Bir kör kurşun getirdi sana hediyeni
Zamanlı yada zamansız haykırmaktı çoğu zaman
Yalansız olmalıydı Aşk…
Şaha kalkmalıydı kalp iki bedende
Yuları vurulurken bakışıp gülen o iki gözde
Söylenmeliydi vakitsiz
Tane tane anlaşılır bir dilde
En tazesiydi bu, şimdiye kadar aldığım kararlardan bir tanesiydi, sonunu getiremediğim, üstünde durup durup düşündüklerimden değildi, uyuyan beden irkildi bu sevdanın soğukluğunda, uyanmıştıda belki. Farklıydı diğerlerinden. Doğrunun ta kendisiydi. Denizin değişen maviliğinin en koyu yerinde taşa bağlayıp gömmek ve yeniden ulaşamamak, bir daha görmemek için.
Tüm duygularımı, boğmak denizin derinliklerinde ve bozulmadan pürüzlenmeden yosun tutmadan, dans ettirmeliydi mantığımı. Yelkenini açıp rüzgâra karşı, uzaklaşmaktı ondan kurtulmaktı, hızla suyun üzerinde kanat çırpan martılar eşliğinde, uçup gitmekti bu diyardan, beklide yunusların sırtında kaçabildiğim yere.
Bilinmezlik: denizin kuytu köşelerinde; Ama hep akıllarda kalmak zorundadır birkaç cevaplanmamaya mahkûm soru. Bir dumana ya da belki bir toz bulutuna yükleyip gerisini rüzgâra bırakmaktı. Birlikte aynı anda başlayıp zıt yönlere hareket etmek en doğrusu diyerek, yok oluşa sürüklenir tüm benim dediklerim, sevdiklerim. Belki de hiç benim olmamışlardı. Bir sahiplenmeydi benimkisi, platonik bir sevgi üçgeniydi kare mekânlarda.
Olmayacak duaya açıp elimi, yüzüme hizalamamla, dudaklarımın kımıldamasıyla başlardı geceleri. Parmaklarımda titremeler, kalbimde delice bir yangın, umutlarımsa almış kürekleri arta kalan külleri kürümekle meşgul olurken, sabahlara kalan moloz yığınları bu bedenden arta kalanlardı.
Aslında anlayamadığım müthiş bir kargaşalığa gebe kalmıştı beynim. Biri bitip de diğerine başladığım ve sevildiğim kişilerin, tanıdıklarımın bana dediği gibi yazıyor paketlerin üzerinde ”sağlığa zararlı öldürür” bilmediğim bir şey değil bu. Bile, bile atmak bedenimi yeni yeni çukurların karanlıklarına, gün yüzünü sadece ufak bir nokta şeklinde görebildiğim çukurlara.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!