İşte gidiyorum…
Haberin bile olmadan
Yana yandıra bu bedenimi
Gözyaşı bile dökemeden
Haykıramadan öylece sessiz suskunluğunda
Sana bırakıyorum tüm sevgilerini
Ellerim deydi bir an yokluğuna
Gözlerim göremese de seni
Duymasa da kulaklarım sesini
Öyle özlemişim ki seni
Bırakıp gittiğin yerdeyim her gün
Hani ayrıldığım ilk sevgilim hüzün çökmüşken,
Senin boğazında giden,bir yük gemisi,
Dumanı tüterken birde,
Bakışını benden esirgeme diyorum
Kelimelerini de
Sana, benden sevgiler sunuyorken sürekli,
Bunu, platonik bir sevgiye dönüştürme.
Bak aklımdasın.
Dün gece, bugün, şimdi bile
Ve sen gidiyorsun
Alıyorum sanıyorsun her şeyini
Söküp hatıraları senden kalma izleri
Söküp atıyorum sanıp gidiyorsun
Söyleyebilmek değilmiydi,içindeki özlemi
Yapayalnız kaldığında da olsa
Haykırmaktı tüm sevgilerini
Bir nefesinle yada bir çığlığında
Yada yazmaktı adını
Dağların beyaz noktalarına
Ayrıldık istemeden
Bilirsin elbet bir zaman
Kader Kısmettir bu
Ben çok şanslıyım sana göre
Tutabildim en azından minik ellerinden
Hayranlıkla izledim, Öyle ki oğul
Tamamen kalbine bakmalıyım.
Ne denli gerçek, sahici atışlar var bedeninde.
Düşüncelerine bir damar yolu açmalıyım;
Kalbinin derinliklerine ulaşmam için gerekli
Bu damar yolu.
Düşüncelerine bir damar yolu açmalıyım;
Önce susuyor insanın dili
Kalemde yazamıyor bir satır bile
Bir hal oldu, ansızın lal oldu dilim.
Kader denilen bu mavinin çizgisinde.
Anlamsız bakıyor şimdi gözlerim.
Yaşlanmayı koydum bir kenarıya
Nasılım Biliyor musun?
Mevsim rüzgarı kulaklarıma fısıldıyor şimdilerde seni.
Yalnızlık denilen bu kara mekanlarımda
Bir sözün ile aydınlık oluyorken gece
Yetmiyor artık sözünde gülüşünde
Nasılım biliyor musun?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!