Uzun uzun yazmak niyetinde değilim bu gece,
Bazı şeyler var, beni uyutmuyor,
Bazı ağrılar var, insanı öldürmüyor.
Bazı sevmeler, karşılıksız
Bazı çocuklar, yetim…
Üstelik bir de öksüz, kimsesiz.
Kim inanır şimdi sana, sende sevmişmiydin, sende mutlu olmuşmuydun, içip sarhoş olup hiç küfretmişmiydin, yatıp yaslanıp, düşüp kalkmışmıydın ve gerçekten yaşamış mıydın? Kim inanır şimdi sana, sende şimdi bizim seni özlediğimiz gibi sende özlemiş miydim? Şimdi varlığın yalan, hasretin ay ve güneş kadar gerçek!
ha sığ, ha derin uykular da,
üçyüz dokuz sene,
bir saniye,
tüm zaman;
ya senle, yada sensiz,
yaşanan, başka bir gün,
Alın yerlerden cam kırıklarını,
Toplayın ekmek kırıntılarını,
Kurdun kuşun tüm rızklarını,
Sermaye yaparsınız çocuklarınıza.
Doldurun evinizin tüm çanaklarını,
Çayda koysan meyde koysan içerdik,
Zehir zıkkımda olsa teşekkür ederdik,
Bir tatlı sözün olsaydı,
Çirkin suratlı demez bizde severdik.
Balda koysan soğanda soysan yerdik,
Bir bir sönüyor bacalar,
Azalıyor ekmekler, aşlar,
Bir eli yağda, bir eli bağda arkadaşlar,
Taş mı yiyecek bu vatandaşlar.
Kral çıplak değil sarayda kürk içinde,
siz yağ, bal istiyorsunuz,
dertsiz, kedersiz güzel günler,
mutluluk, zenginlik mi diliyorsunuz,
meşakkatten uzak dikensiz güller,
hadsizlik bu,
yoksa siz dünya cennet mi olsun istiyorsunuz?
şu gönül ki,
neleri diliyor, neleri istiyor,
olmayınca üzülüyor,
sonra gülüyor,
geçiyor,
vazgeçmem dediklerinden,
tiksiniyorum insanlardan,
kayıtsızlardan,
umursamazlardan,
haksızlık yaparlarken sırıtanlardan,
unanmazlıklarından,
sıkılmazlıklarından!
Ay suya, denize düşmüş yansıyor,
Bilmiyorum ay mı, deniz mi yanıyor;
Kim kime varmış ay denize, deniz aya mı,
Sırtın dönük küsmüş taş mısın kaya mı,
Yakamoza açılıyor sessiz sessiz gözlerin,
Bir yıldırım gibi düşüyor acıtıyor sözlerin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!