Canım,
Zor geliyor şimdi bana dilimden,
Kabullenmek vazgeçtiklerimden,
Azrail’i kaçırmışken elimden,
Zaman alsın acılarımı geçirsin,
Geceler karanlık birazda serin,
Sonsuz sayıda tohum düşecek toprağa,
Daha fazlası can verecek herbir yaprağa,
Bir o kadar yavru alınacak kuçağa,
Ve yine düşecek bir bir çukura,
Sense sadece bunlardan birisisin,
Kimseden daha güzel ve özel değilsin....
bana dost deme,
kardeş, yaren,
sırdaş;
hepsi sahte,
düzenbaz derme,
sırnaş!
Dilemekle olsaydı bazı şeyler;
sana cenneti dilerdim.
olmadı birkaç milyon dolar!
İstemekle gerçekleşseydi hayaller,
avlularda seninle gezmek isterdim.
beklemekten solsalardı bile sardunyalar,
Ne zaman kırılsam birilerine,
Demli bir çay içiyorum.
Oturup da kendi içimin köşesine,
‘’Boşver nasılsa öleceğiz’’
diyorum...
https://youtube.com/shorts/20QLJ2V5kmw?si=afSN1HVeMMI21KhT
Dünyanın yakasında bir çiçek gibi güzelliğin,
Nefes aldığını, yaşadığını bilmek senin,
Gayesi varlığımın yaşamak seni,
Görebilmek yanımda dört mevsim!
ekmeği seviyorum,
bilhassa somunu, karabuğdayı,
Tirebolu’da Mecidiye, Vakfıkebirde Mevlanaysa,
hele yolağzında sulu somun alıyorum,
fakiri başka ne mutlu eder,
sıcacık ekmekten başka,
eskiden kuş kadar hafiftim,
şimdi taş kadar ağır,
bir kelebeğin kanadı kadar ince,
ceviz kadar çetin ve sert!
şimdi doğrulmak,
güç, bi o kadar kahır,
çıktım dağlara bağırdım,
çağırdım ismini Ferahî!
diz çöktüm ağladım,
duymadın, ağladım Ferahî!
dallara çabut bağladım,
çiçekler açtı vallahi,
tek tek geçiyorum,
bildik yollardan,
dönüyorum,
hatalarımdan,
kırdığım kalplerden,
tanıdık yüzlerden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!